Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre kira ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir. İtiraz dilekçesi ile imzaya itiraz hakkının saklı tutulması imzaya itiraz edildiği anlamına gelmeyeceği gibi, imzaya itiraz hakkının saklı tutulduğuna dair ibarenin itiraz dilekçesine sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takipte dayanılan 20.01.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken mahkemece, davacının dayandığı kira sözleşmesinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.'...

    Açılan davanın usulsüz tebligat şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve imzaya dair olup mahkemece tebligatın usulsüzlüğü ve yetkiye dair inceleme ve kararının doğru olduğu ancak, senet borçlusu davalının imzaya itirazı üzerine davacının kendisi dışında vekilin imza atmadığı veya vekile ait bulunmadığı nedenle imzaya itirazın reddine dair gerekçe ve kararın doğru olmadığı, mahkemece imzaya açıkça itiraz edilmekle ıspat külfeti davalı alacaklıda olmak üzere takip konusu senedin tanzim tarihi itibariyle davacının ve yetki kapsamında ise yetki verilen kişinin imza örneklerinin alınması bunun mümkün bulunmaması halinde davacı ve vekile ait samimi imza örneklerinin davalının gösterdiği yerlerden toplanmak suretiyle getirtilerek takibe konu senetteki imzanın davacının veya vekilinin elinden çıkıp çıkmadığı konusunda rapor almak suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken reddi yerinde görülmemiştir....

    Davacı tarafın iddiaları İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan, bu iddianın sözkonusu madde hükmü gereğince resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması gerekmektedir. Davacı borçlu tarafça davalı alacaklıya borçlu olmadığının, İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen belgelerden biri ile ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı tarafın bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. Davacı taraf, davalı ve vekili hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığını ve yargılandıklarını belirtmiş iseler de; icra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamaz....

    Borçlu, itirazında imzaya itiraz ettiğini ayrıca ve açıkça bildirmezse (o icra takibi yönünden) adi senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılır (İİK m. 60/3, 62/5). İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken, borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun hiç bir sebep göstermeden, yalnız "itiraz ediyorum" şeklinde yaptığı itiraz da geçerlidir ve böyle bir itiraz borca itirazdır. Başka bir deyimle, itiraz sebeplerinin bildirilmesi, itiraz için bir geçerlik (muteberlik) şartı değildir (Kuru, s. 224-226). 15. Borca itiraz hâlinde alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını (İİK m. 68) isteyebilir. Borçlu, itirazında bildirmiş olduğu sebeplerle bağlıdır. İİK’nın 63. maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. 16....

      İİK'nın 269. maddesi gereğince yapılan takiplerde borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı, noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir sözleşmeye dayanıyorsa, icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebilir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre, borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Dava konusu icra takibine dayanak 29/09/2016 tanzim 30/10/2016 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesinde, davacı kiraya veren, davalı kiracı olarak yer almaktadır. Davalı vekili, icra takibine itirazında, borç dayanağı belgelere, belge üzerinde bulunan imzaya, borç ilişkisine, kira sözleşmesinin geçerliliğine, yetkiye ve borca itirazlarını belirterek, takibe itiraz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte borçluların imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece bonolardaki imzanın borçluların eli ürünü olduğu gerekçesiyle imzaya itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda borçlular tarafından, borcun ödenmesi üzerine senetlerin yırtıldığının beyan edilmesi sebebiyle imzaya itiraz edildiği, senetlerin ödendiği iddia edilerek ödeme belgesi sunulduğu görülmektedir....

        Mahkemece; takibe konu dayanak senedin davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi için dosya öncelikle Aydın/Söke Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilmiş; 24/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda takip konusu senet üzerindeki imzaların T1 eli ürünü olduğu yönünde rapor ibraz edildiği, davacının itirazları doğrultusunda dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş olup 13/10/2021 tarihli yapılan incelemede; söz konusu imzaların T1 eli ürünü olduğu hususlarının bildirildiği, davacı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ancak yetki itirazında yetkili dairenin gösterilmemesi sebebi ile geçersiz olması nedeniyle yetkiye itirazının reddine, davacının imzaya yönelik itirazı hakkında hükme elverişli olarak alınan raporlarda imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacının itirazında haklı olmadığı anlaşıldığından, davacının borca ve imzaya yönelik itirazlarının reddine, icra takibi durdurulmadığından tazminat ve para cezasına...

        Maddesine göre tebligat yapılmasının yok hükmünde olduğunu, müvekkili şirketin borcunun olmadığını, bu nedenle olmayan borçtan dolayı faiz hesaplamasını da kabul etmediklerini, takip öncesi ve sonrası faize itiraz ettiklerini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulü ile davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava , İİK nun 168/1- 5. ve 169/a maddeleri kapsamında kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza, İİK'nın 170. Maddesi gereğince imzaya itiraza ve İİK nun 16. Maddesi kapsamında şikayete ilişkindir. İzmir 9....

        O halde mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2020/199 ESAS, 2020/570 KARAR DAVA KONUSU : Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar dava dilekçesinde özetle; Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2056 Esas sayılı dosyası ile haklarında icra takibi başlatıldığını, adlarına gelen borca, takibe ve imzalara itiraz ettiklerini, takibe konu senetlerdeki imzaların kendilerine ait olmadığını, alacaklı ile hiçbir şekilde 49.025,44 TL 'lık alışveriş yapmadıklarını belirterek borca, takibe ve imzaya itirazlarının kabulünü talep etmişlerdir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Manisa 1....

          UYAP Entegrasyonu