GEREKÇE:Unsurları tam bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekili , imzaya, borca, ferilerine ,faize itiraz ederek senedin davacı müvekkili tarafından ödendiğini beyan etmiş olup ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacaklının tazminat ve para cezasına mahkumiyetine karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. "Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itiraz ile birlikte , imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayana itiraz sebeplerini de bildirebilir. Meselâ, borçlu, imzaya itiraz ile birlikte borcun zamanaşımına uğramış olduğunu, alacaklının aynı alacak(kambiyo senedi) için daha önce takip yaptığını ve bu takibin devam etmekte olduğunu veya icra dairesinin yetkisiz olduğunu bildirebilir; yani, imzaya itirazla birlikte zamanaşımı, derdestlik veya yetki itirazında da bulunabilir....
İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takibin dayandığı senedin altındaki imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu, İİK'nin 168/4-5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiği anlaşıldığından davacının imzaya itirazları ve borca itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı Gülsüm'ün dava dilekçesi ile ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini ikrar ettiğini, ödeme emrinin iptalini açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesinin borçlunun ödeme emrinin iptalini istemesine engel olmayacağı, ödeme emrinin iptali ile imzaya itirazın farklı hukuki sonuçları olduğundan, takibin kesinleşme tarihi ve takibe ilişkin bir kısım hususlar ödeme emrinin tebliği ile sonuç doğuracağından davacının ödeme emrinin iptalini istemesinde hukuki yararının bulunduğu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının ikrara yönelik olmadığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçluları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/216934 Esas sayılı takip dosyasındaki borca ve senetteki imzaya itiraz edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayet dilekçesinde, bu dilekçedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen ve kamu düzenine ilişkin olmayan bu iddianın temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabiidir. Bu durumda, borçlunun en geç 04.02.2016 tarihi itibariyle icra takibinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, 11.04.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde; Dairemizin önceki bozma ilamının maddi hataya müstenit olduğu, maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının ise usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek, mahkemece, borçlunun usulsüz tebligata yönelik şikayeti ile imzaya itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2019/9648 sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takipte takibe dayanak ödeme emrini 02/09/2019 tarihinde tebliğ aldıklarını, müvekkili firmanın merkezinin Hatay ili olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Hatay İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu çeklerdeki imzanın müvekkili firmaya ait olmadığını, alacaklı görünen şirkete borçları bulunmadığını, yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini beyan ederek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dairemizin 2021/1301 Esas 2021/1345 Karar 16/09/2021 tarihli ilamı ile mahkeme kararının davacının imzaya itirazının incelendiği, ancak borca itirazına ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığından HMK'nun 297. maddesine aykırılık sebebiyle HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırıldığı, sonrasında yapılan yargılamada borçlunun borca itirazının İİK'nun 169/a maddesinde yer alan belgelerle borçlu olmadığının ispatlanamadığı, ödeme iddiasının da davalı alacaklı tarafından kabul edilmediğinden borca itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/372 KARAR NO : 2021/2460 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2019/53 ESAS, 2020/614 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE, İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/53 Esas, 2020/614 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı hakkında İzmir 23....
, borca yönelik zamanaşımı ve husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca imzaya itiraz ettiklerini belirterek icra takibinin öncelikle tedbiren durdurulmasına, akabinde takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraflarla ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir....
imzaya, borca itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....