Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2013 tarih ve 2013/224-2013/224 D.İş. Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İtiraz eden (borçlu) ...; 15/05/2013 tarihli lehtarı... A.Ş. olan 110.000 TL'lik senetteki imzanın tarafına ait olmadığını, imzaya ve yetkiye itiraz ettiğini, ikametgahının İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin ve icra müdürlüğü'nün İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Müdürlüğü olduğunu, haksız ihtiyati haciz dolayısıyla alacaklı tarafından alınan teminatın iade edilmemesini ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Somut olayda; yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sonradan feragat ettiği yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun tespiti ile birlikte dava dilekçesinde ileri sürülmemiş olmasına rağmen bonoda tahrifat yapıldığı hususunun da belirlendiği ve bu rapora dayalı olarak mahkemece, bonoda 10.000 TL olan miktarın araya “sıfır” rakamı eklenmek sureti ile 100.000 TL yapıldığı gerekçesi ile 10.000 TL'nın üzerindeki miktar yönünden takibin durdurulmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 TARİHLİ EK KARAR NUMARASI : 2021/270 ESAS 2022/528 DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/4353 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz yerde başlatıldığını beyan ederek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tensip zaptının 6 ve 8 numaralı ara kararı uyarınca ispat külfeti kendisinde olan davalı vekiline imza incelemesi için gerekli bilirkişi ücreti ve talimat/posta gideri yatırılması ve imza incelemesine esas yazı ve imzaların bulunduğu yerlerin bildirilmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, tensip zaptının alacaklı vekiline 01.01.2022 tarihinde e-tebliğ edildiği, ara karar süresinde ikmal edilmediği belirtilerek imzaya itirazın kabulüne, imza incelemesi yapılamaması ve kötü niyet tespit edilemediğinden tazminat talebi yönünden reddine, yetki itirazı yönünden çekin keşide yerinin Şanlıurfa olması sebebi ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Somut durumda açılan davada icra müdürlüğü yetkisine, imzaya ve borca itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazı yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Anılan durumda davacının imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerektiği HMK 297.madde hükmü gereği açık ve zorunludur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince Bodrum 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1214 KARAR NO : 2021/577 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2020 NUMARASI : 2018/30 ESAS, 2020/4 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE, İMZAYA, BORCA İTİRAZ KARAR : Yatağan İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/30 Esas, 2020/4 Karar sayılı dosyasında verilen imzaya itirazın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Yatağan İcra Müdürlüğünün 2017/1396 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte İscehisar İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, dayanak senetlerdeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek takibin durdurulmasına ve iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum...
Somut olayda; davacı borçlu T1'un icra dairesine 19.04.2019 tarihinde sunduğu, ödeme taahhüdünde borca, imzaya, ve yetkiye bir itirazının bulunmadığını belirterek ödeme programı dahilinde borcu ödemeyi ettiği anlaşılmış olup, davacının sunduğu bu beyanla ile birlikte artık takip dosyası yönünden imzaya itirazının kalmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın reddine ve takibin durmadığı anlaşıldığından davacı hakkında tazminat ve para cezası uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK'nın 353- (1) b) 2) maddesi gereğince Ankara 9....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 50. maddesi, HMK'nın 6,10,17 maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....