Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/879 ESAS-2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye - İmzaya - Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilinin tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin dayanağı senetteki yazı ve imzaların tarafına ait olmadığını, davalıya borcunun bulunmadığını, Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirterek ödeme emrine, yetkiye, borca ve ferilerine ve imzaya itirazının kabulüne, Ankara İcra Dairelerinin yetkili icra dairesi olduğunun tespitine karar verilmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 6361 sayılı Yasa gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna ilişkin sözleşme ve fatura örneğini cevap dilekçesi ekinde sunduklarını, imza incelemesine esas olmak üzere bildirdikleri yerlerden imza örnekleri toplanmadan, bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca yetki itirazının diğer itiraz ve şikayetlerden önce değerlendirilip karara bağlanması gerekir. Dava dilekçesinde davacı, yetkiye ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda Mahkemece önce yetkiye itiraz değerlendirilerek, yetkiye itirazın reddine karar verilmesi halinde sair itirazların değerlendirilmesi gerekirken, hataya düşülerek ve HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak davacının yetkiye itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, İİK'nın 170/a maddesine göre takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü icra takibine gidildiği, davacı takip borçlusunun Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunduğu, ayrıca takibe konu bonodaki keşideci imzasına ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve davanın reddine karar verildiği, ilk itiraz niteliğinde olan yetki itirazı ile ilgili değerlendirme yapılmadan davacı tarafın esasa yönelik imzaya itirazı ile ilgili inceleme yapılarak davanın reddine karar verildiği, davacının yetki itirazı ile ilgili herhangi bir hüküm verilmediği görülmüştür....

İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...

, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 20/05/2018 tarihi olarak kabul edilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlu vekili, takibe konu çekteki imzanın vekil eden şirket yetkilisinin imzasının olmadığını, bu nedenle imzaya ve borca itiraz ettiğini, 17/05/2016 havale tarihli ek beyanını içerir dilekçesinde de yetkiye ilişkin itirazda bulunduğu, müvekkilinin adresinin Şırnak ili ... ilçesi olduğunu, tebligatın da bu adrese yapıldığını, bu nedenle yetkiye itirazlarının kabulü ile ......

    İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kat'i surette karara raptolunur. Dava dilekçesinde borçlu davacı, yetkiye itirazla birlikte imzaya itirazını ileri sürmüş ise de, mahkemece yetkiye itiraz hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, yetkiye itiraz konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadan esas hakkında karar verilmiştir. Mahkemece, öncelikle borçlunun yetkiye itirazının çözümlenmesi ve yetkiye itiraz yerinde görülmezse, imzaya itirazının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Açıklanan sebeplerle; HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince esasa yönelik inceleme yapılmaksızın, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, hem icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, hem de imzaya itiraz edildiği, yetki itirazı sebebiyle davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilip, savunma hakkı tanındıktan sonra duruşma açılıp yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirken dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve duruşma açılmadan davanın açılmasından bir gün sonra dosya üzerinde karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....

    Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlu tarafından ödeme emri tebliğ tarihine göre beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu senetle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte borcu ödediğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla ödeme itirazı birbiriyle çelişme halindedir.Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme iddiasında bulunduğuna göre artık geçerli bir imza itirazından bahsedilemeyeceğinden ödeme itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlamalıdır." denilmiştir. Somut olayda, borçlular vekili itiraz dilekçesinde hem borcun ödendiğini hem de imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiş ise de, anılan emsal içtihat gereğince imzaya yapılan itiraza itibar edilmemiştir....

    UYAP Entegrasyonu