Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan takipte borca ve yetkiye vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olduğundan bahisle, yetkiye yönelik itirazın kaldırılması talebinin reddine, borca itiraz yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra dairelerinin yetkisine ilişkin düzenleme İİK'nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup, İİK'nun 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca ve yetkiye yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu nedenle borca ve yetkiye itiraz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından ayrıca yetkiye de itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğuun belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan ve takibe konu olan senetlerden anlaşılacağı üzere düzenleme ve ödeme yerinin istanbul ataşehir olduğunu, bu nedenle yetkiye itirazın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, borcun ödenmesi için takibe geçildiğinde ise itiraz edildiğini beyanla, borçlu tarafından yapılan yetkiye ve borca itirazın iptaline, karşı taraf vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Dairesine geldiğini ve ... İcra Dairesinin 2015/245 Esas sayılı dosyasından borçluya ödeme emri gönderildiğini, borçlunun takibe itiraz ederek durdurduğunu, müvekkili ile borçlu ... arasında yapılan 19/07/2010 tarihli protokole göre müvekkiline ait olan 4 numaralı dükkanın daireye çevrileceğini ve bu yer daireye çevrilinceye kadar bir yıllık kira bedeli olan 3.000 EURO'nun ... tarafından müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, borçlunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağını alamadığını, protokol gereğince müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenlerle borçlunun takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu ve kira ilişkisinden kaynaklanmadığı anlaşılmakla, görevli mahkeme genel görevli olan Asliye Hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ( ... ) 1....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/34424 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, takip borçlusu davalı T4 tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğu, itirazın iptali davasının görülebilmesi için öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip çözümlenmeden geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği, Mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun olmasın mahkemenin öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek sonuçlandırmak zorunda olduğu, itirazın iptali davalarında yetkiye itiraz olması durumunda ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda yetkili icra dairesinin Ünye İcra Dairesi olduğu, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartı...

      SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, ---- dosyasına istinaden takibe konu ettiğini, taraflarınca 20.07.2020 tarihinde ilgili takibe yetki ve davacı alacaklıya karşı bir borçlarının olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, takibin bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan takibe itirazın içeriğinde icra dosyasının açıldığı yer olan "------------------aleyhine başlatılan icra dosyasında yetkiye de itiraz edildiğinden ve işbu durumun alacaklı davacı tarafından da kabul edildiği gözetildiğinde ilgili icra dosyasının davalı ---- ----devamında da tarafımıza yeniden ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafından yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan takibe istinaden itirazın iptali davası------ açıldığını, yapılan işlemde usul olarak hata mevcut olduğunu, davanın yetkili yerde açılmış ve takibe konulmuş icra dosyası olmaması nedeniyle usulden reddini, davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddini, davacı tarafın...

        İcra ve İflas yasasının 67. maddesi ğereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.İtirazın iptali davası borcun varlığına ilişkin sebeplerle açılabileceği gibi bununla birlikte yetkiye itiraz edilmesi halinde de açılabilir. Olayda davacı alacaklı, davalının icra takibinde yetkiye ve borca yaptığı itiraz neticesinde seçim hakkını kullanmış, itirazın kaldırılması yerine itirazın iptalini istemiştir. İcra ve İflas kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasındaki"Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." düzenlenmesi yetkiye itirazın yalnızca icra tetkik merciince inceleneceği anlamına gelmez....

          bulunmadığını, hesap kat ihtarnamelerine itiraz edildiğini, geçersiz kefilliklerde yetkiye yönelik ibare olmamasına rağmen takibin yetkisiz mercide açıldığını öne sürerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          geçildiğini, müvekkil banka tarafından takibe geçilmesi üzerine davalı borçlular borca ve yetkiye itiraz edildiğini, takip işlemlerinin durduğunu, borçlular vekilli tarafından yapılan yetki itirazı tarafımızca kabul edildiğini, dava konusu takibin ----- Banka Alacakları İcra Müdürlüğüne taşındığını, ---- Banka Alacakları İcra Müdürlüğü -----sayılı dosya kapsamında borçlulara tekrar ödeme emri gönderildiğini, davalı borçluların söz konusu takibede itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlular tarafından yapılan itirazların iptali için dava şartının yerine getirilmesi amacıyla -----arabuluculuk dosya numarası, ----- başvuru numarasıyla arabuluculuk yoluna gidilmiş olduğunu, taraflarca anlaşmanın sağlanamadığını, davalı borçlular vekilinin 15/04/2023 tarihli itiraz dilekçesinde; borca, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz edildiğinin belirtildiği ancak hiçbir gerekçe ileri sürülmediğini, 04/05/2020 tarihinde 200.000,00-TL Kredi Garanti Fonundan (KGF) tahsilat yapılmış olduğunu, yasal düzenlemeler...

            Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. Alacaklı vekili 27.04.2015 tarihli dilekçesi ile, borçlu tarafın yetkiye ilişkin itirazlarını kabul ettiklerini bildirerek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş, ... İcra Müdürlüğü'nce dosya yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Davaya dayanak icra takibi yetkisiz .... İcra Dairesi’nde yapılmış olduğundan ve borçluya yetkisi kabul edilen ...İcra Müdürlüğü'nce yeniden ödeme emri tebliğ edilerek itiraz imkanı verilmediğinden ortada geçerli bir takibe itirazın varlığından söz edilemez....

              Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu