Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin ilamının dava konusu ile ilgisinin olmadığını ve alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekle hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususları ile ilgili bir ilam olduğunu, mahkemece eksik inceleme sonucunda hukuka aykırı ve somut olayın özelinde değerlendirme yapılmaksızın karar verildiğini, kararda belirtilen Yargıtay ilamının davanın esasını çözümlemeye elverişli olmadığını, İcra İflas Kanununda ve Tebligat Kanununda borca itiraz konusunda düzenlemelerin emredici nitelikte olduğunu, mahkemece de bu emredici hükümlere ve hukuka aykırı karar verdiğini, borçlu T3 ödeme emrinin 06/08/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmediğini ve ödeme emri tebliğ öncesi yapılan borca itirazın da değerlendirilmemesinin gerektiğini, şikayetlerinde İİK'nun 62. maddesinin net olduğunu, yoruma ve tartışmaya açık olmadığı dikkate alınmadan karar verildiğini, icra müdürlüğünden ödeme emrine yapılan itirazın süresinde ve usulüne göre yapılmadığını...

Seçilen takip şekline göre davacının her türlü borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresinde icra dairesine bildirmesi gerekir. Nitekim davacı borçlunun eldeki şikayet dilekçesindeki sebeplerle borca itirazda bulduğu ve icra dairesince takibin durdurulduğu görülmektedir. İcra Dairesi yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmayacağı gibi borca itiraza konu olabilecek itiraz sebepleri şikayet yoluyla ileri sürülerek takibin iptali de istenemez. Sonuç olarak; takibin durdurulmuş olması ve eldeki davada da icra müdürlüğüne yapılmış olan itirazların tekrarlanmış olması karşısında davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda davanın bu gerekçe ile reddi yerine imza incelemesi yapılarak davanın esastan reddi isabetsiz bulunmuştur....

Takibin şekline göre, ilamsız takipte; takibe, icra dairesinin yetkisine, takip dayanağı belgeye, borca, imzaya, faiz ve fer'ilere yönelik her türlü itiraz İİK'nın 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılır. Takip dayanağı belgeler içerisinde hakkında takip yapılan borçlu şirketin sorumlu tutulmasını gerektirecek bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle takip yapılamayacağı iddiası, ayrıca Türk Lirası üzerinden başlatılan takipte, yabancı para kurunun hatalı tarihe göre belirlendiği ve istenildiği iddiası İİK'nın 58. maddesinde yazılı kamu düzeninden olan sebeplerden olmayıp, borca itiraz niteliğindedir. Bu iddialar borca itiraz niteliğinde olduğundan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayacak itirazın kaldırılması ya da iptali davasında gözetilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; takibin dayanağı bononun onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte kendilerine tebliğ edilmediğine dair şikayetlerinin yanı sıra yetkiye, borca, imzaya, faize itiraz ettiklerini, takibin zamanaşımına uğradığını ve takas mahsup isteminde bulunduklarını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, işlemiş faize yönelik itirazın kısmen kabulüne, diğer şikayet ve itirazların reddine karar verildiği...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2022 NUMARASI : 2022/367 ESAS- 2022/151 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA İTİRAZ-ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2022/24733 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü olduğunu, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığından davacının borcu olmadığını, takibe konu senedin müvekkili tarafından vade tarihi, lehtar ve düzenleme yeri boş olarak Metris Cezaevinde bulunan kardeşi Özcan Bezal'e verildiğini, bu kişinin senedi kendi cirosunu yapmadan davalıya verdiğini, senet düzenlenirken lehtarın yazılmamış olması sebebi ile senedin kambiyo vasfında olmadığını bildirerek, takibin iptaline, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    Takip ehliyeti, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan, her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra müdürü ve icra mahkemesi, bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden (re'sen) gözetmelidir. Borçlunun hakkında yapılan takipte pasif takip ehliyeti bulunmadığı yönündeki başvurusu şikayet niteliğinde olup, genel haciz yoluyla takipte borçlunun, icra dairesinde borca itiraz etmiş olması, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, takip ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Bir başka anlatımla, borçlunun özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. Somut olayda borçlu tarafından ileri sürülen husus kefaletin şekil şartlarına ilişkin olup, bu husus açılacak olan itirazın iptali davasında değerlendirilecektir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun sair itirazları ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu tarafından ...3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/12546 E. sayılı dosyası üzerinden aynı mahiyetteki itirazları içeren menfi tespit ve istirdat davası açıldığı, icra hukuk mahkemesinin dar yetkili mahkeme olması nedeni ile dosyanın genel yetkili mahkeme olan...3....

        in 16/10/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca faize ve icra takibine itiraz ettiği ve bu itiraz nedeni ile 21/10/2014 tarihinde takibin durdurulduğu, nafaka alacağı yönünden Batman icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla birlikte; alacağın varlığı taraflar arasında çekişmesizdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı tarafından hem icra dosyasına, hem iş bu dava dosyasına süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ödeme itirazında bulunarak, ödemelere ilişkin PTT makbuz suretleri sunulmuş olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca cevap dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmadan borca ve faize yönelik hesaplama yapılmıştır....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki icra memur muamelesine ilişkin şikayet sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; davalı borçlu hakkında başlattıkları genel haciz yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından İcra Müdürlüğüne verilen dilekçede borca itiraz beyanında bulunulmadığını, “......

            HMK'nun 33.maddesi uyarınca yapılan nitelendirme sonucunda davacının takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak tutarının ve faizin başlangıç tarihinin gösterilmemiş olduğuna ilişkin hususların şikayet niteliğinde olduğu, sair hususların borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı - borçlunun borca itirazlarının takibin niteliği gereği icra dairesine yapılması gerektiğinden icra hukuk mahkemesine bu konuda yapılan itiraz fuzuli olup reddi gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu