Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından Karasu 2010/593 Esas sayılı takip dsyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, takibin borçlu müteveffa Rasim Küçük'ün kefil olduğu senete istinaden başlatıldığını, asıl borçlu İsmet Gedaş'ın ise vefat etmesi nedeniyle bu kişi hakkında takip yapılamadığını, Karasu İcra Dairesinin 2010/593 Esas sayılı takip dosyasına yetkiye ve borca itiraz edildiğini, alacaklının ağır bir hastalık geçirmesi nedeniyle dosyanın takip edilemediğini ve davacı tarafça verilen vekalet üzerine takip dosyasının yetkili icra dairesince yerine getirilmesi ve takibin yenilenmesi yoluna gidildiğini, bunun üzerine borçlunun vefat ettiğinin öğrenildiğini, bunun üzerine takibin borçlunun mirasçılarına yönlendirildiğini, ancak mirasçılar tarafından da 21.12.2015 tarihinde takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalıların murisinin borcun kefili olduğundan davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı doğrultusunda karar verilmesini...
İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi yapılmış olması dava şartıdır. Borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmesi sonucunda yetki itirazının kaldırılması amacıyla alacaklı tarafın İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması için dava açması gerektiği ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine gönderilmesini İcra Müdürlüğünden talep edip takibe devam edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda olduğu gibi borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edilmesi durumunda ise, İİK 66.maddesi gereği takibin duracağı ve alacaklının aynı kanunun 67.maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davasını ikame edebileceği düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, faturadan kaynaklı alacağının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkil şirket ikametgahı Küçükçekmece'de olup takibin ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, takibe konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İcra müdürlüğünün 2018/2252 esas sayılı dosyasına icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından ödeme emrine, borca, faize, ferilerine, yetkiye yasal süresi içinde itiraz ederek takibin haksız şekilde durduğunu, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili işbu dosyaya cevap dilekçesi ibraz etmemiş ise de Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2252 esas sayılı dosyasında ibraz etmiş olduğu itiraz dilekçesinde; davacının müvekkiline haksız fiil iddiasıyla işlem yaptığını, müvekkilinin herhangi bir davranışından kaynaklanmadığını, haksız fiilin müvekkiline ait olmadığını, yetkiye, tüm borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalının takibe konu 9.724,00- TL asıl alacağından dolayı Bakırköy 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalının faturadan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkiline mal teslimi yapılmadığını, Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir. Her iki halde de, gerek genel mahkeme gerek icra mahkemesi takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde bu nedenler içinde varsa yetki itirazını HUMK.190 ve 225.madde hükümleri dairesinde öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. İtirazın iptali davasında mahkeme icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra mahkemesinin yerine geçerek çözümleyecektir. Bu nedenle mahkemenin İcra İflas Kanununun 50/2.maddesi hükmü doğrultusunda icra mahkemesi gibi önce icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı yanca sipariş edilen 6 adet Gilbert Şezlongun 18.06.2009 tarihli sevk irsaliyeli fatura ile davalının talebi üzerine davalının Bodrum'daki şubesine sevk ve teslim edildiğini, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı adına kayıtlı araçların davacı--- tarafından----------tarihlerinde yeterli bakiyesinin bulunup bulunmadığı, ---- hale getirilip getirilmediği, alacağın miktarı, faiz ve oranı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında------- dosyasının incelenmesinde: -----edildiği, borçlu/borçlu----tarihinde borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu,--------- ----- ------ -----usulüne uygun yapılmadığından öğrenme tarihinden itibaren verilen borca ve yetkiye itiraz dilekçesinin yasal süresinde olduğu, ---- tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede iş bu itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi, Mahkememizin------ celsesinde dosyanın bir hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiş, dosya ---- bilirkişiye tevdii edilmiş,---- raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara...
Esas sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, akabinde borçlu tarafından iş bu icra takip dosyasındaki borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucu alacağın varlığı ortaya çıkacak olup davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinin sabit olacağını, davalı-borçlunun takibe konu borca itiraz ettiği gibi yetkiye de itiraz ettiğini, ancak icra takibi yetkili icra dairesinde açılmış olup davalı-borçlunun yetki itirazı da haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi cari hesaptan kaynaklı ilamsız icra takibi olup alacaklının yeri icra dairelerinin yetkisi bulunmadığını, davacı müvekkilin alacağı için yapılan takibe, borca ve yetkiye, borçlu tarafından itiraz edildiğinden ve borç da hâlihazırda ödenmediğinden iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu bulunduğunu, davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin...
İcra Dairesine gönderilerek ... esas sayılı dosya numarasını almış olduğu, uyap üzerinden yapılan incelemesinde dosyada masraf olmadığından yetkili icra dairesince ödeme emrinin borçluya tebligat çıkarılmadığı, takibin devam ettiği, itirazın iptali davasının görülebilme şartının borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edilmesi ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği ve davalı borçlu yönünden takibin durmadığı, itirazın iptali davasında takibin durmasının dava şartı olduğu, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....