Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borca ve imzaya yönelik itirazları yanı sıra %20 kötü niyet tazminatına ilişkin talepler hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmediği, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Başvuru, İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz ile aynı kanunun 170.maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun yetki itirazının kabulü, anılan kararın kesinleşmesi ve takibin yetkili icra dairesinde devamı halinde borçluya yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emrinin tebliğ edileceği tartışmasızdır. Kendisine yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilen borçlu, takibe konu edilen senedin kambiyo vasfını taşımadığı yönündeki şikayeti ile borca itirazını yine yasal süresinde ileri sürebilir....
kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkillerinin ikamet adreslerinin Düzce olduğunu, Düzce mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, takip konusu senedin davalı taraf ile müvekkilleri arasında yapılan sözleşmenin teminatı olması amacıyla düzenlendiğini belirterek yetkiye, borca ve takibe itiraz etmişlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 21/02/2017 tarihinde bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu bononun bedelsiz olduğu belirtilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir. Mahkeme usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 11/04/2017 tarihi olarak tespitine, borca itirazın reddine karar vermiş olup, davacı tarafından borca itiraz yönünden istinafa başvurulduğundan istinaf incelemesi borca itiraz yönünden değerlendirilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 776 maddesinde bononun yasal unsurları düzenlenmiştir....
, çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı tarafça dava açılırken imzaya, borca ve faize itirazın yanında yetkiye itirazda ve kambiyo şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece 26/09/2019 tarihinde yetki itirazı ve kambiyo şikayeti taleplerinin tefrikine, diğer talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 11/10/2019 tarihli karar ile de imzaya, borca ve faize itiraz yönünden açılan davanın HMK'nın 320/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verir. Ancak bunun için, icra mahkemesine yapılan itiraz veya şikayetin beş günlük sürede olması gerekir....
İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste sürekli çalışan ... imzasına tebliğ edildiği" şerhi mevcuttur....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 169/a maddesi uyarınca, takibin durdurulması talebi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı tarafın borca itiraz etmediğini, sadece İİK 170/a maddesi uyarınca şikayette bulunduğunu, Takibin durdurulması gibi bir hukuki söz konusu olmadığını, Davacı tarafın, % 20 'den az olmamaz üzere kötü niyet tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının ödeme emrinin usule aykırı olduğuna dair şikayetinin kabulü ile; ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/10/2019 olarak düzeltilmesine, davacının takibe konu senedin kambiyo vasfı olmadığına dair şikayeti ile borca itiraz taleplerinin reddine, dair karar verilmiştir....
İİK'nın 58/3. maddesi gereğince de; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulunun 2/2/2000 tarih ve 2000/12- 50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK'nın 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. HMK'nın 297/2. maddesi hükmüne göre taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Bu durumda mahkemece; borçlunun, borca itirazından önce, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu gözetilerek bu yönde inceleme yapılmalıdır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/14736 Esas 2016/15306 Karar). Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun yetkiye, borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı borçlu şirkete yapılan tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflarına yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesinin ve lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir. Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....