Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılarak, davacı tarafından sunulan borca ve yetkiye itirazın haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olması nedeni ile takibin iptali talebinin reddi ile takibin devamına, davacı tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak müvekkilini zarara sokma ve icrai işlemleri engelleme kastı ile borca ve yetkiye itiraz edildiğinden davacının asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'undan az olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece, icra dosyasında hem yetkiye hem borca itiraz edildiği, yetkiye itiraz halinde davacının öncelikle ya yetkili olarak belirlenen icra dairesine dosyayı göndermesi yada icra mahkemesine dava açması gerekirken bu iki yola başvurmaksızın eldeki davayı açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacının temyizi üzerine onanmış; davacı vekili bu kez de karar düzeltme isteminde bulunmuştur. İcra ve İflas yasasının 67. maddesi ğereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davası borcun varlığına ilişkin sebeplerle açılabileceği gibi bununla birlikte yetkiye itiraz edilmesi halinde de açılabilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından borçlu aleyhine 01/02/2022 tarihli sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlununda yasal süre de hem yetkiye hemde borca yönelik itirazlarını sunduğu anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesinde de anlaşılacağı üzere, borçlu aynı zamanda yetkiye de itiraz etmiş ve yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul icra müdürlükleri olduğunu iddia etmiştir. Dava dilekçesinde alacaklı taraf icra müdürlüğünün yetkili olduğunu savunmuş ve yetkiye yönelk itirazında kaldırılmasını istemiştir. Mahkeme yetkiye yönelk itiraz hususunu hiç yargılamadan borca yönelik itirazları yargılamış ve dayanak belgenin İİK 68.maddede yazılı belgelerden olmadığını belirterek ret kararı vermiştir....

    Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin dayanağının bu rücu hakkı olduğu, borca ve işletilen faiz miktarına yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, sıfat, zaman aşımı itirazlarının bulunduğu, müvekkilinin aracı fiilen sattığından esas yönünden de davanın reddi talep olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 maddesi gereğince İtirazın İptaline ilişkindir. Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....

      icra müdürlüğünce 11.05.2021 tarihli kararla "süresinde borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin UYAP üzerinden durdurulmasına" karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu beyanla davalının yetkiye itirazının reddine, icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli hukuka aykırı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere; HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, borçlunun yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini, bunun üzerine yetki itirazını kabul ederek dosyanın Torul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istediklerini belirterek davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile Torul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/61 E. sayılı dosyasında takibin devamını ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine Erzurum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, Torul 1....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/676 ESAS - 2021/2133 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine takip başlatıldığını, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu