Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra dairesi 2019/9645 esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı vekilinin müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunduğunu, ancak bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca ödeme emrinde müvekkilinin bilinen son adresinin Gülzelbahçe/İzmir olduğunu ve icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğüne yapıldığı yetkili icra dairelerinin İzmir olduğunu, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca borca ve imzaya da itirazlarının kabulü ile müvekkili yönünden takibin iptaline ve % 20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Borçlunun kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte alacaklıyı taraf göstererek, icra mahkemesinde borca yetkiye itirazda bulunarak takibin durdurulmasını İİK 169 vd maddelerine göre isteyebilir. İcra mahkemesince hakim İİK.nun 169/a maddesinin birinci fıkrası uyarınca itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç 30 gün içinde duruşmaya çağırır. Borçlu itiraz dilekçesinde alacaklıyı hasım(karşı taraf) göstermemiş olsa bile icra mahkemesinin alacaklıyı da duruşmaya çağırması gerekir. İtiraz bir dava olmayıp, borçlunun borçlu olup olmadığının icra takibi usulü içinde tespit edilmesine yarayan bir yoldur. Somut olayda borçlunun icra mahkemesinde süresi içinde verdiği dilekçede yetkiye imzaya borca itiraz etmiş olup, itirazın da kesin taraf olarak sadece alacaklıyı göstermesi gerekirken, takibin diğer borçlusunu göstermesi usulsüzdür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; takip dayanağı protokoldeki imza borçlu tarafından inkar edilmediğinden protokolün, İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerden olduğu gerekçesiyle istemin kabulü ile borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır....

      ın maliki ve sürücüsü, Liberty Sigorta A.Ş.'nin ise trafik sigortalısı olan ... plakalı araçtan düşen tomruğa çarpması nedeniyle hasarlandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen tazminatın tahsili için davalılar aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı Liberty Sigorta A.Ş. vekili, kusura, hasara, faize ve icra inkar tazminatı istemine itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., icra takibi sırasında yetkiye itiraz ettiğini bildirip, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davalıların Beyoğlu 2....

        Davalılardan ..., hem icra dairesinin hem mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddini savunmuş,diğer davalı ... ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece icra dosyasının yetkiye itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle İİK 67.maddesi anlamında ortada bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas yasasının 67. maddesi ğereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.İtirazın iptali davası borcun varlığına ilişkin sebeplerle açılabileceği gibi bununla birlikte yetkiye itiraz edilmesi halinde de açılabilir. Olayda davacı alacaklı, davalının icra takibinde yetkiye ve borca yaptığı itiraz neticesinde seçim hakkını kullanmış, itirazın kaldırılması yerine itirazın iptalini istemiştir....

          Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi taraflarına tebliğ dahi edilmeden hüküm kurulduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, Ankara icra dairelerinin yetkisiz olduğu yönündeki itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi bu itirazın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi de kanuna aykırı olduğunu, vekil olmayan dosyada vekalet ücretine hükmedilmesinin de fahiş hata olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takipte, borca itiraz ve yetki itirazına ilişkindir....

          - KARAR - Dava, icra takibine vaki yetki ve borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İİK 50. maddesi gereğince para ve teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanarak davalı borçlunun ikametgah adresinin Ağrı olması ve özel yetki durumunun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete araç sattığını, faturanın ödenmeyen 8.000.00 YTL’lik kısmı için yapılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu ... sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının 7.000.00 YTL’lik kısmının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine yaptığı itirazında hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              , borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

              Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....

              UYAP Entegrasyonu