Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davada 7152 sayılı kanun ve ilgili yönetmeliğe aykırı karar verildiği, Davalı şirket tarafından belirtilen fatura borçlarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine T.C Merkezi Takip Sistemi ... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, Ankara ilinde Merkezi Takip Sistemi dosyalarına bakan icra müdürlüğünün Ankara ... İcra Müdürlüğü olup, borçlu ödeme emrine karşı ... tarihinde yetkiye ve borca ayrı ayrı itiraz ettiği, Merkezi Takip Sistemine dair Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin 11....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
Mahkemece; dava ve icra takibinin konusunun bir kısım faturalardan kaynaklı alacak olduğu ve takip tarihi itibariyle vekille temsil edilen bir iş veya işlemin bulunmadığı, ödeme emrinin tüzel kişiliği bulunan Rektörlüğe tebliğ edildiği, tüzel kişiliği bulunmayan ve henüz vekille de temsil edilmeyen hukuk müşavirliğine ödeme emri tebliğ edilmesinin usulsüz olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı/ borçlu dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle kararı istinaf etmiştir. Dava, ödeme emrinin vekil yerine asile usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 27/04/2021 olarak düzeltilmesine dair şikayet ve icra müdürlüğünün 03/05/2021 tarihli kararının iptali ile borca ve ferilerine itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesi isteminden ibarettir....
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle takibe konu bonolar üzerinde İstanbul mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiği şerhi bulunduğunu yetki itirazının reddi gerektiğini ayrıca senetlerin teminat senedi olmadığını kambiyo senetlerinin karşılıklı temel ilişkiden bağımsız soyut borç ikrarı olduğunu sözleşmeye konu kira alacağının teminatı olmadığını söyleyerek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava; Yetkiye itiraz ile Takibe konu senedin teminat senedi olması nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir. İstanbul 25. İcra Dairesinin 2019/5566 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin borçlu Saniye Özdemir'e tebliğ edilemediği gönderilen ödeme emrinin tebligatının iade geldiği, diğer borçlulara ise 11/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İTİRAZ SÜRELERİÖDEME EMRİNE İTİRAZ 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 58 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "itiraz,borçlu olmadığının tesbiti.ödeme emrinin iptali"davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zonguldak 3.İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 28.12.1999 gün ve 1998/966 E. 1999/1838 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi'nin 1.5.2000 gün ve 2000/3002 E. 2000/3055 K.sayılı ilamiyle; (....1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İcra takibi 6183 sayılı Yasaya göre yapılmıştır.Bu Kanunun 58.maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz davası açılması gerekir....
Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine davalı vekili marifeti ile 04/12/2019 günlü borca itiraz dilekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, anılan takibin bu itiraz üzerine 09/12/2019 tarihinde icra müdürlüğü kararı ile durduğunu, bu kararın davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 10/01/2020 günü arabuluculuk süreci ile takibin durmasından haberdar olunduğunu, itiraza konu icra takibinde davalı borçludan ödenmeyen 81.500,00 TL asıl alacak, 12.104,42 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe giren toplam miktar olarak 93.604,42 TL ve takip sonrası işlemiş faiz, icra ve vekalet ücreti, asıl alacağa bağlı diğer ferilerin talep edildiğini, borcun sebebi olarak 28/02/2019 vade tarihli asıl alacağın gösterildiğini, davalının icra takibine davacıya borcunun olmadığı iddiasıyla haksız yere itirazda bulunduğunu, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu, yetkiye ve borca itirazlarını ileri sürerek, takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece yetki itirazının kabulüne, ... İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkili ve görevli icra dairelerinin ... İcra Daireleri olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında tebligatın, ödeme emrinin iptali ve 17/03/2021 tarihli kesinleştirme işleminin iptaline ilişkindir. Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün 2020/2863 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı - borçluya 11/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının vekili aracılığıyla 20/02/2020 (dilekçede sehven 20/02/2019 yazılı olduğu) tarihinde takibe, ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra dairesince davacı - borçlu yönünden 16/03/2021 tarihinde takibin kesinleştirilmesine karar verildiği görülmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....
İİK’nın 62. maddesinde ise ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği, İİK’nın 65. maddesinde de ödeme emrine gecikmiş itirazın ne zaman ve nasıl yapılacağı düzenlenerek, burada da borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceği, ancak borçlunun, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini bildirmeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Görüldüğü üzere 2004 sayılı İİK’da sürelerin hangi hâllerde nasıl başlayacağına ilişkin farklı düzenlenmeler öngörülmüş, bir kısmında öğrenme tarihi esas alındığı hâlde bir kısmında da sürelerin başlangıcında tebligat esas alınmıştır....