a Tebligat Kanunun 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkartıldığı ve 17/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dışı şirkete ise 11/09/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı ve dava dışı şirket vekilinin 13/09/2019 tarihinde takibe, yetkiye, borç ve ferilerine itiraz ettiği, itirazın iptali davasının koşulları, ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması ve borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi olduğu, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih ve 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği, ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine...
DAVA Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine başlatılan takipte kendisine gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatın evinin kapısına herhangi bir not bırakılmadan muhtara bırakıldığını, muhtarın kendisine bilgi vermesi üzerine ödeme emrini muhtardan 05.02.2020 tarihinde aldığını, bu tarihin öğrenme tarihi olarak kabulü gerektiğini, davalıya borcu bulunmadığını, borçlu olduğu miktarın 373.000,00 TL olmadığını, davalıdan almış olduğu bir miktar borca karşılık boş senet imzaladığını, borcunun ekte sunulan senet fotokopisinden anlaşılacağı üzere 60.000,00 TL olduğunu, senedin vade tarihinin de anlaşmaya göre 10.07.2020 olması gerektiğini, davalının kendi el yazısıyla boş olan yerleri doldurduğunu, bu nedenlerle borca, senet metnindeki yazılara, imzaya ve yetkiye itiraz ettiğini belirterek takibin iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2021/54 ESAS, 2021/373 KARAR DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı vekili tarafından müvekkilleri aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2020/7835 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emrinde takibe konu çek bilgilerinin yer almadığını ve ödeme emri ekinde çek örneğinin bulunmadığını, öncelikle bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca müvekkillerinin davalıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, takip öncesi ve sonrası istenen faize ve faiz oranına, çek tazminatına, itiraz ettiklerini beyanla ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; dava konusu takip dosyasında ilk ödeme emrinin 30.12.2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, yapılan davetiyeye takip dayanağı belgelerinin eklenmediği ve davanın 1.İcra Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı şikayet sonucu 2009/1445 Esas 2010/358 Karar sayılı ilamla, şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davalının ilk ödeme emrinden sonra aynı zamanda borca da itiraz edip takibi durdurduğu, takibin durduğu 31.12.2009 tarihinden sonra 1 yıl içinde iptal davası açılması gerektiği, itirazın iptali davası ise 18.05.2011 tarihi olup, yaklaşık 1,5 yıl sonra açıldığı, davacının ilgili icra dosyasından gönderdiği 10.06.2006 tarihli ödeme emrini sadece ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü giderdiği, dava süresinin başlangıcı için bu tarihin esas alınamayacağı gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında Kiraz İcra Müdürlüğü'nün 2018/472 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipten 19/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, tarafına usulüne uygun tebligat yapılmadığından borca itiraz süresi ve hakkının da devam ettiğini, borcun tamamına itiraz ettiğini, bu nedenlerle tarafına usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin ve tüm işlemlerin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 22/07/2019 olduğu gözetilerek itiraz ve şikayetlerinin kabulüne, takibin ve satışın tedbiren durdurulmasına ve adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/379 Esas KARAR NO:2024/436 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 27/05/2024 KARAR TARİHİ: 29/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki servis hizmet ilişkisi ile fatura ve cari hesap ekstresine müsteniden----- alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında---------- dosaysı ile ilamsız icra takibi yapıldığını ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlu şirket vekilinin sunduğu itiraz dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz ettiğini, icra takibine vaki itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu alacağın tahsilini uzatmaya yönelik olduğunu, taraflarca imzalana mutabakat formları ile sabit olduğunu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, icra takibinin alacaklının ikametgah icra...
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen kök ve ek raporlara göre; davacı tarafça davalıya satıldığı iddia edilen irsaliyeli faturalarda davalı tarafın isim ve imzasının olmadığı, davalının defter ibraz etmediği ve davacının defterinde kayıt olması malın teslim edildiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı, yemin delilini de kullanmayan davacının fatura konusu malları teslim ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 8 adet faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalı aleyhine ... 1. icra Müdürlüğü'nde 2010/1618 E. sy. Takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalının yasal süresinde vermiş olduğu borca ve yetkiye itiraz dilekçesi üzerine davacı-alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek 18.03.2010 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'ne müracaat ederek dosyanın ... 1....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı süresinde istinafında ; takip açılışından sonra asıl alacağa denk gelen miktarın haricen ödendiğini, borçlunun ödeme tarihine kadar işleyen ve ödenmeyen faiz icra takip giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, bu alacak kalemleri nedeniyle takibe devam edilebilmesi için itirazın iptal edilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, İİK 67 . madde gereğince açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2019/481 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı borçlu aleyhine 69.041 ,01 TL alacak için 15/01/2019 tarihinde ticari satımdan kaynaklı sözleşme fatura ve caride gözüken alacaklar için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 06/05/2019 tarihinde tabliği üzerine davalının süresinde borca ve istanbul Anadolu icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye itiraz ettiği görülmüştür....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz sebebiyle ödeme emrinin ve takibin iptali isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İİK'nUN 168/3 ve 168/5. maddeleri uyarınca kambiyo vasfına, icra dairesinin yetkisine ve borca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesinde itiraz edilmesi gerekmekte olup, davanın bu süre içinde açılmadığı ve mahkemece süre yönünden yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu anlaşılmış, bu nedenle davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 11....