İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/676 ESAS - 2021/2133 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine takip başlatıldığını, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra-ödeme emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Somut olayda; icra dosyasına ilk tebliğ edilen ödeme emrinden sonra sunulan borca itiraz dilekçesinde ve ödeme emrinin iptaline ilişkin kararda davacı borçlunun vekil ile temsil edildiği, vekili varken iptal kararından sonra ödeme emrinin yine 21/01/2022 tarihinde davacı asile tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda ödeme emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusu olup dava, ödeme emrinin asile tebliğinin usulsüzlüğü iddiası ile açılmıştır. Bu durum sonradan tamamlanması mümkün eksiklik niteliğinde olduğundan ve açılan davada ödeme emrinin asile tebliğinin usulsüzlüğü vakıasına dayanıldığından davanın kabulü ile ödeme emrinin vekile de tebliği sureti ile eksikliğin giderilmesine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır....
Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....
Esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlattığını, bu takibe dayalı olarak borçluya gönderilen ilamsız takiplere mahsus ödeme emri davalı-borçluya 13.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğ üzerine İcra Müdürlüğüne verdiği 16.09.2019 tarihinde itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu borca itiraz etmiş ise de, davalının fatura konusu mal hizmetleri aldığı dilekçelerinde sundukları fatura ve sevk irsaliyesi örnekleri, taraf defter ve kayıtları ile BA formlarıyla ortaya çıkacağını, davalının aldığı mal ve hizmetlerin bakiye bedelini ödememiş olması karşısında itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı borçlu şirketin asıl alacağa ve yetkiye yönelik itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı borçlunun şirketten fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı alınmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, yetkiye ve borca itiraz ettiği ve mahkemece şikayetin kabulüne, borçluya çıkarılan ödeme emrinin iptaline, talep halinde dosyanın... İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itirazın İİK.nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir....
Bu nedenle Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Başvuru konusu sair şikayet ve itirazları yönünden: Davacı T2 başvurusunda, takibin dayanağı olan senedin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetinin yanında takibe yetkiye imzaya ve borca itirazlar ve sair şikayetlerini de ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiş Mahkemece davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Buna göre; davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptali kararı sonucu borçluya icra dairesince yeniden kararda belirtilen eksiklikler giderilerek ödeme emri tebliği gerekeceğinden davacı borçlunun icra dairesince gönderilen iptaline karar verilen ödeme emrine dayalı olarak yaptığı borca itirazının ve sair itirazlarının konusu kalmamıştır....
Davalı borçluların ödeme emrine tebliğ tarihinden önceki itirazları ihtiyati haciz kararı sonrasında yapılan hacizlere ilişkin olup İİK'nın 61. maddesi kapsamında düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile neticesinde gerçekleştirilen aynı yasanın 62. maddesindeki itiraz söz konusu değildir. İcra müdürlüğü tarafından verilen durdurma kararı ise konkordatoya bakan mahkemenin ara kararına ilişkindir. Alacaklı banka tarafından gerçek kişi borçlular yönünden konkordato talebinin reddi ile tedbirlerin kaldırılması kararı üzerine icra müdürlüğüne başvurarak borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmesi talebi ve ödeme emrinin icra müdürlüğü tarafından borçlulara tebliğ edilmesine rağmen davacı alacaklı vekilinin ödeme emrinin tebliğini ve sonucu beklemeksizin iş bu davayı açmış olması İİK'nın 67 maddesi ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. İlk derece mahkemesinin karar ve gerekçesi isabetli olup davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/28081 Esas sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 11/01/2021 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını, müvekkiline yalnızca ödeme emri gönderildiğini, takip dayağı çekin onaylı örneğinin gönderilmediğini, bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiğini, ayrıca imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin tebliğ işleminin iptalini şikayet yolu ile ileri sürülebilecek taleplerden olduğunu, imzaya ve borca itiraz davasında ileri sürülemeyeceğini, ayrıca dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderildiğini, açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini, imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....
Somut olayda, davacı borçlulara ödeme emri 06/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içerisinde (10/07/2018 tarihinde) yukarıda belirtilen hususlarda itiraz ve şikayetlerde bulunmuş olmaları karşısında, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetini ileri sürmekte hukuki yararlarının mevcut olmadığının kabulü gerekir. Ödeme emrinde, kanunen bulunması gereken hususların yer aldığı, yine ödeme emrine ilişkin tebligat mazbatalarının incelenmesinde; takip dayanağı belgenin bir örneğinin ödeme emrinin ekinde gönderildiği açıkça belirtilmiş olup, belirtilen nedenlerle, ödeme emrinin iptali istemi de yerinde değildir. Davacı taraf, takipten önce ödeme yaptığına dair, İİK. 'nun 169/a-1....