Öte yandan İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 08.10.2014 tarihinden sonra borçlunun 08.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, birleşen dosyada tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada imzaya ve borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esası incelenmek suretiyle yazılı şekilde takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra dairesi 2019/9645 esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı vekilinin müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunduğunu, ancak bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca ödeme emrinde müvekkilinin bilinen son adresinin Gülzelbahçe/İzmir olduğunu ve icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğüne yapıldığı yetkili icra dairelerinin İzmir olduğunu, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca borca ve imzaya da itirazlarının kabulü ile müvekkili yönünden takibin iptaline ve % 20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini beyan ederek icra takibinin durdurulmasına ve iptaline tazminata ve para cezasına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda açıkça imzaya itiraz ettiğinin belirtildiği ve mahkemece imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı konusunda herhangi bir inceleme yapmadığı tespit edildiği halde, borçlunun istinaf başvurusunda imza itiazı ile ilgili bir istinaf sebebi ileri sürülmediği ve kamu düzenine ilişkin olmayan bir hususta dairemizce değerlendirme yapılamayacağı gerekçeleri ile HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinde istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir. Bölge Adliye mahkemesinin bu kararı borçlu vekilince temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinde bölge adliye mahkemesinin bu gerekçesinin gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu istinaf dilekçesinde defalarca itiraz edildiği dilekçenin hem konu hem de neticesi talep kısmında imzaya ve borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen imzaya itiraz davası sırasında davalı vekili 31/01/2006 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 31/01/2006 günlü dilekçesinde "teminatsız olarak takibi durdurduğu bu nedenle H.S.Y.K.'ya şikayet ettikleri” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ...'ın red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince (150.00.- YTL) para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun yaptığı başvuruda imzaya, borca itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet (çekin düzenleme tarihinde tahrifat iddiası) ile faize itiraz ettikleri, ancak son duruşmada davacı taraf yetkilisinin imzaya itiraz etmediklerini ve tahrifat iddialarını yinelediği, çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinin 15/09/2019 tarihi olarak yazıldığı, ay hanesindeki 2 rakamının 9 şeklinde değiştirildiğinin çok açık bir şekilde anlaşıldığı, ancak bu değişikliğin keşideci tarafından paraflanmadığı ve imzalanmadığı, bankaya ibraz edilmiş banka tarafından da çekin keşide tarihinde tahrifat olması nedeniyle işleme alınmadığının 16/09/2019 tarihinde yazılmıştır haliyle bu tarihte çekin bankaya ibraz edildiğinin anlaşıldığı, davalının dilekçe ekinde sunmuş olduğu takibe konu çek fotokopisinde keşide tarihinin 15/02/2019 olduğunun yazılı...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2022 NUMARASI : 2021/611 ESAS 2022/40 KARAR SAYILI EK KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz ve Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/48126 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, takipten tesadüfen haberdar olduklarını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek usulsüz tebligatın iptaline, yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bir imzası bulunmadığını, çekteki imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı/alacaklıya ne takip konusu çekten kaynaklanan ne de başka bir sebepten dolayı borcu olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
bir imzası bulunmadığını, çekteki imzaya itiraz ettiklerini, müvekkilinin davalı/alacaklıya ne takip konusu çekten kaynaklanan ne de başka bir sebepten dolayı borcu olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayet ve imzaya itirazının yanı sıra, borca ve takipte talep edilen avans faiz oranına da itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının feragat nedeni ile, diğer itirazlarının ise esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verildiği görülmektedir....