verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından CMK'nın 223/9 maddesi gereğince “...davacının şikayet hakkının düşürülmesine” ibaresi çıkarılarak “ ...sanığın beraatine” ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in maktule yönelik 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesi kapsamındaki kasten yaralama suçunun takibinin şikayete bağlı bulunduğu, şikayet hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olması nedeniyle de usulünce yapılmış şikayet bulunmadığı gözetilerek, kamu davasının düşürülmesine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı olup hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik suçun, 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesi kapsamında takibi şikayete bağlı suçlardan olması ve şikayet yokluğu nedeni ile bu suçtan açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nin 73. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 01/11/2021 gününde oy birliği ile karar verildi....
-Şikayet olunan adına gerekçeli kararı ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesini tebliğ alan Av. ...'ın dosyada vekaletnamesi bulunmadığından varsa temin edilerek dosyasına eklenmesi, ...-Bunun mümkün olmaması halinde şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş vekili Av....'ın vekaletnamesi süreli olup, 31.....2011 tarihine kadar geçerli olduğundan, anılan vekilin Av. ...'a karar ve temyiz dilekçesinin tebliğ edildiği tarihleri içerir vekaletnamesinin sunulması halinde Av.....'dan alınan yetkiye ilişkin yetki belgesi varsa temin edilerek dosyaya eklenmesi, ...-Vekaletname veya yetki belgesinin temini mümkün olmaz ise gerekçeli kararın ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin şikayet olunan asıla tebliği ile temyiz ve temyize cevap süresi beklendikten sonra, kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi, ...-Tarafların alacaklı oldukları Denizli .... ... Müdürlüğü'nün 2001/5271 Esas ve Denizli .... ......
delaletiyle uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Birleşen davada, şikayet eden vekili, borçlu hakkında yapılan icra takibi sonucu borçluya ait taşınmazın satılarak müvekkiline ihale olunduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek alacaklısı gözüken bankanın satıştan önce (04.08.2009 tarihinde) ipotek alacağını 32.917,59 TL olarak bildirdiğini, satıştan sonra 23.09.2009 tarihli yazısında ise ipotek alacağını 41.564,40 TL olarak belirttiğini, müvekkilinin ihaleye iştirak ederken şikayet edilen bankaca bildirilen 32.917,59 TL miktarı esas aldığını, derecede esas alınan ipotek alacak miktarına itiraz ettiğini belirterek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nün 13.04.2001 günlü haczi nedeni ile borç miktarının 5.708,09 TL olarak belirlendiği, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, icra müdürlüğünce 09.10.2013 tarihli işlem yapıldığı, İİK'nın 235/3. maddesi gereği bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa bu alacağa tahsis edilen hissenin dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz edene verileceği ve artanının da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılacağı, sıra cetveline itiraz davalarının sonuçlarından yalnızca dava açmış olan alacaklıların yararlandırılacağı, somut olayda şikayete konu 09.10.2013 tarihli icra işleminin ve verilen kararın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, işlemin iptaline karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet edilenlerin alacaklarının zamanaşımına uğradığını, ilk hacze iştirak edemeyeceklerini ileri sürerek, sıra cetvelinde şikayet edilenlere ayrılan payın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. İcra Mahkemesi'nce, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sıra cetvelinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İcra ve İflas Kanunu'nun 142'nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise görev İcra Mahkemesi'nindir. (İİK.m.142/son). Somut olayda, şikayet edilenlerin alacaklarının zamanaşımına uğradığı iddia edilmekte olup, alacağın esasına ilişkin itiraz bulunduğundan dava genel mahkemede görülmelidir....
İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasında 29 Parselde kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümün, müvekkilinin alacağına mahsuben 08.12.2009 tarihinde yapılan hacizle müvekkiline satışına karar verildiğini, satışa konu taşınmaz üzerinde şikayet edilen bankanın 1.sırada ipoteği bulunduğu, satıştan önce ipotekten doğan toplam borç miktarının 3.740.-TL.olarak bildirdiği halde satıştan sonra şikayet edilen bankanın 3.740.-TL.risk bedelinin sehven yazıldığını, 11.420.-TL.bedelin satışta dikkate alınmasını talep ettiği, sıra cetvelinin düzenlenmesinde ilk gönderilen bedelin dikkate alınması gerektiğini belirterek sıra cetveline itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takibe karşı borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yetkiye ve borca itirazda bulunduğu alacaklının ise itirazın süresinde olmadığından bahisle borçlunun itirazının kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istem icra memuru işlemini şikayet olarak değerlendirilip şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....