"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanmış, borçlu tarafından çekteki imzaya, borca ve faize itiraz edilmştir. İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların imzaya itirazları yanında borca ve fer’ilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurdukları, borçluların imzaya itirazlarının reddine dair icra mahkemesi kararının, mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında, borçluların borca, faize ve borcun diğer fer'ilerine itirazları hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, borçlunun sair itiraz nedenlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....
Davacı/borçlunun dava dilekçesinin "konu" başlıklı kısımında borcun fer'ilerine ve faize itiraz ettiklerine ilişkin açıklamaları buunmakta olup, faize itiraz ettiğinin kabulü gerekir. Mahkemenin 06/01/2020 tarihli tensip tutanağı ile faiz yönünden hesaplama yapılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilip, bilirkişi ücretinin yatırılması hususunda davacı tarafa kesin süre verilmiş ise de; tensip tutanağının davacı/borçlu vekiline tebliği sağlanmadığı, yargılama aşamasında da bu eksikliğin giderilmediği görüldüğünden verilen kesin sürenin başlamadığı gözetilmeyerek faiz yönünden itirazın ispatlanamadığından bahisle istemin reddi yerinde olmamıştır. Takip dayanağı bono, kambiyo senedi vasfını taşıdığından taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğunun kabulü gerekmekte olup; bu alacağa, vade tarihinden 3095 sayılı Kanunda yer alan ticari temerrüt faizine ilişkin 2/2. maddede öngörülen değişen oranlarda avans faizi uygulanmalıdır....
DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
Bu haliyle borçlunun başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... ....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; borçlunun, sadece borca itirazını istinaf nedeni yaptığından bahisle istinaf dilekçesi ile sınırlı inceleme yapıldığı belirtildikten sonra, borçlunun borca itirazını İİK'nın 169/a maddesi gereğince ispatlamayamaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ile şikayete ilişkindir. 2....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....
Yine davalının oğlu tarafindan ilk takip başlatılmadan önce borçlunun borcuna karşılık kısmi ödemelerde bulunulmuş olup toplamda 4.000 TL ödeme yapıldığına ilişkin makbuzlar ektedir. Davalı taraf itiraz dilekçesinde borca, faize ve yetkiye itiraz etmiştir. Davalı borca itiraz ediyor ise neden yukarıdaki ödemelerin yapıldığının borçludan sorulması gerekmektedir. Yapılan ödemelerin tamamı bu borcun kabul edildiği anlamına gelmektedir. Kaldı ki ekte sunduğumuz senette borçlu senedi iki defa imzalamış olup böyle bir borcu kabul etmediğini beyan etmek haksız ve kötüniyettidir 3- )13/08/2018 tarihinde borçlu aleyhine 26.000 TL değerindeki senet borcuna istinaden Ordu İcra Dairesi'nde 2018/13800 dosya numaralı genel haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu taraf ise 04/09/2018 tarihinde borca, faize ve yetkiye haksız ve yersiz olarak itiraz etmiş olup takibin durdurulmasını talep etmiştir ve 04/09/2018 tarihinde takip durdurulmuştur. Boçlu takibe kötüniyetli olarak itiraz etmiştir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte borca ve faize itirazın İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süre içerisinde yapılması zorunludur. Somut olayda borçluya 10 numaralı örnek ödeme emrinin 18/04/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise açıklanan yasal beş günlük sürenin geçmesinden sonra 25/04/2013 tarihinde harç yatırmak suretiyle itirazını icra mahkemesine bildirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...