Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının yetkiye, borca, imzaya itirazının reddine, davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacının YETKİYE ve BORCA itirazı ile KAMBİYO HUKUKUNA İLİŞKİN şikayetinin ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK m.168 uyarınca yetkiye ve borca itiraz ile kambiyo hukukuna ilişkin şikayete yönelik dava, 5 günlük yasal süresi içerisinde açılmıştır. Karar yalnızca davacı tarafından istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi istinaf edenin sıfatına göre istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılacaktır. Davalı T5 dayanak bonoların lehtarı olup, takip yetkili son hamil tarafından başlatılmıştır. Bu kişi tarafından başlatılmış bir takip bulunmadığından Mahkemece adı geçen yönünden davanın usulden reddi gerekir ise de; lehtar T5 tarafından yapılmış bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır....

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmeleri uyarınca davalıya teslim edilen araçlardan birinin trafik kazası neticesinde hasarlandığını toplam hasar bedelini oluşturan 7.080,00 TL bedelli faturanın davalıya gönderildiğini ancak davalının faturayı iade ettiğini, girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddi gerektiğini savunmuş, ilk duruşmada da yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin Beyoğlu sınırlarında kaldığını, icrada da yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek önceki yetki itirazlarının dikkate alınmasını istemiştir....

    A.Ş hakkında cari hesaba dayalı olarak toplam 614.000,00 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra dairesine verilen 21/03/2022 tarihli itiraz dilekçesi incelendiğinde, borçlunun yetkiye itiraz ettiği, müvekkili şirketin merkez adresinin Kahramankazan/ Ankara olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğünün ... icra Müdürlüğü olduğunu belirttiği ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği görülmüştür. Yetki ve İtirazlar Başlıklı İİK 50. Maddesinde "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin takibin durdurulması, yetkiye, imzaya ve borca itiraz taleplerini ihtiva etmesine karşılık, itirazın sadece "yetki" yönünden incelenerek karara bağlandığını, takibin durdurulması, tazminat ve para cezası talepleri hakkında bir karar oluşturulmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup hükmün kaldırılması gerektiğini bu nedenle takibin durdurulmasına, lehlerine %20 tazminata, takip alacaklısı aleyhine %10 para cezasına hükmedilerek yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetkiye, imzaya, borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu Kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı(1) sayılı tarifede gereğince istinaf başvuru harcının ve istinaf peşin harcının alınması zorunludur....

      Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19- 902 E., 2018/973 K.). Ancak mahkemece icra dairesinin yetkisine vaki itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ve yetki itirazının usulüne uygun olup olmadığı denetlenmemiştir. Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....

      Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, borca ve yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, başvuru borca ve yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese dahi gereken kararın verilmesi zorunludur....

          Şti'nin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçesinde borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, takip dayanağı belge, "alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi" başlıklı olup, belgede borcun konusunun, borçlunun alacaklıya ödeyeceği tutarın ve ödeme günlerinin açıkça belirtildiği ve sözleşmenin taraflarca imzalandığı, borçlunun itiraz dilekçesinde belgedeki imzasına itiraz etmediği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu