bağ ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borcun sona ermediğini beyanla davacı yanın haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı borca ve imza itirazının reddine, davacının itiraz ettiği tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca ve yetkiye yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu nedenle borca ve yetkiye itiraz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından ayrıca yetkiye de itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğuun belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan ve takibe konu olan senetlerden anlaşılacağı üzere düzenleme ve ödeme yerinin istanbul ataşehir olduğunu, bu nedenle yetkiye itirazın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, borcun ödenmesi için takibe geçildiğinde ise itiraz edildiğini beyanla, borçlu tarafından yapılan yetkiye ve borca itirazın iptaline, karşı taraf vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, imzaya itiraz, borca ve faize itiraz yanında, İİK'nın 294. maddesi uyarınca konkordato kesin mühleti içinde takip yapılamayacağı ve ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece imzaya, borca ve faize itiraza ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının diğer iddialarına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı ve kararın bu yönüyle bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya itiraz, tahrifat ve teminat senedi iddiasıdır. Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2022/667 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayılı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 11/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği eldeki davanın yasal süresi içinde davacı borçlu tarafından açıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından dava dilekçesinde imzaya itiraz dışında tahrifata yönelik borca itiraz ve senedin teminat senedi olduğu iddia edilmiş ise de ,mahkemece sadece takibe konu bonodaki imzaya ilişkin imza incelemesi yapılarak davanın reddine karar verilmiştir....
geçtiğini ancak Amerikan Doları mı yoksa başka ülkeye ait dolar mı belli olmadığını, alacaklı T8 senet borçlusu olarak gözüken Abdullah Tana'nın öz oğlu olduğunu, senet alacaklısının senedin tanzim tarihi olan 1984 yılında, 18- 20 yaşlarında bekar bir genç olduğunu, muris ile aynı çatı altında birlikte yaşamakta olduğunu ve muris ile birlikte hareket ettiğini, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalıya 50.000 Dolar borçlarının bulunmadığını, senedin sahte olduğunu, bu nedenle suç duyurusunda da bulunma haklarını saklı tuttuklarını, bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, %20 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın cirosunun veya imzasının bulunmadığı ve davacıya husumetin yanlış yönlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlunun başvurusu, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itirazlar duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Çanakkale İcra Müdürlüğü'nün 2021/13878 Esas sayılı dosyasında yetkiye, imzaya, borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, yetkiye, borca itiraz istemiyle birlikte imzaya itiraz istemi de ileri sürüldüğü halde mahkemece, her bir talep ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1007 KARAR NO : 2022/1112 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/430 ESAS- 2021/540 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesinin 2021/13192 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibinde bulunulduğunu, ikamet adresinin İstanbu yargı alanında olduğunu ve yapılan takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 3 adet bono alacağından dolayı 01/12/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak düzeltilmesini istedikleri, ayrıca takibe konu bonolardaki imzaya itiraz ettikleri görülmüştür....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sadece borca itiraz ettiğini, imzaya itiraz etmediğini, ödeme belgesi sunmadığını belirterek davanın reddine ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının açıkça imzaya itiraz etmediği, borca itirazın ve açık bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı belge ile kanıtlanmasının gerektiği, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bono imzalamadığını bildirmesine rağmen mahkemenin sahtelik incelemesi yapmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....