DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği taraflarca istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının kambiyo evrakındaki imzasına itiraz etmediğini, kambiyo takibinde imzaya itiraz dışındaki tüm itirazların borca itiraz olduğunu, davacının, borcu müvekkile ödediğine ilişkin İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisini dilekçesi ekinde sunmadığı gibi esasen bu hususta bir iddiasının da olmadığını belirterek davacı borçlunun kötü niyetli ve haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine mahsus takipte yetkiye ve 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Sakarya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13152 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 31/10/2019 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli çek için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 11/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'ne verdiği 19/04/2019 tarihli taahhüt tutanağı ile açık şekilde borca, imzaya ve yetkiye itirazı olmadığını beyan ettiğini, bu hususu 22/07/2019 tarihli beyan dilekçeleri ile mahkemeye bildirdiklerini, imza borçlu tarafından kabul edilmesine rağmen, dosyanın 18/04/2019 tarihli celse 3 numaralı ara kararı doğrultusunda bilirkişiye tevdiine karar verildiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, alacaklı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi halinde itirazın değerlendirilmesi ve dosyanın yeni bir bilirkişiye gitmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, yeni bilirkişi talepleri yönünden bir inceleme yapılmadan karar verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, yetki itirazının reddi ile birlikte dava tarihinden önce üçüncü kişi tarafından ödeme yapıldığı, takibin konusuz kaldığı gerekçesi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2019 NUMARASI : 2019/103 ESAS 2019/184 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğü 2019/1859 E. Sayılı dosyasında müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, çekteki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek imzaya, faize borca ve tüm ferilerine itiraz ederek haksız takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Şikayetin niteliği ve dosya içeriği dikkate alınarak duruşma açmaya ve başkaca delil toplamaya gerek görülmemekle dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; -Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile; -Ahlat İcra Dairesinin 2019/256 esas sayılı İCRA TAKİBİNİN İPTALİNE, -Davacı vekilinin talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatının kabulü ile; -Davalının alacağın %20'si oranında tespit edilen 29.040,00 TL kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, -Davalının alacağın %10'u oranında tespit edilen 14.520,00 TL para cezasına mahkum edilmesine, karar verildiği görülmüştür. DAİREMİZCE DAHA ÖNCE VERİLEN KARARIN ÖZETİ: Dairemizin 23/09/2020 tarih 2020/1022 Esas ve 2020/682 Karar sayılı ilamı ile, "takibin önce yetkisiz Mersin İcra Dairesinde yürütüldüğü, borçlunun yetkisiz icra dairesinin bağlı bulunduğu icra Hukuk Mahkemesi'ne icra dairesinin yetkisine ve takip dayanağı kambiyo senedindeki imzaya itiraz ettiği, yargılama sürecinde yetkiye itiraz baki kalmak kaydıyla imzaya itirazdan feragat edildiği, bunun üzerine Mersin 4....
İİK.nun 168/5 maddesi hükmü gereği; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borçlunun, borcu olmadığını, borcun itfa edildiğinin, mehil verildiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını ve yetki itirazının sebepleri ile birlikte 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirilmesi gerektiği, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir. Somut olayda; borçluya ödeme emrinin 14/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 24/08/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itirazda bulunduğu görülmüş, itirazın süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2022 NUMARASI : 2021/266 ESAS 2022/260 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Sivas İcra Müdürlüğünün 2021/14267 esası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takip konusu senet dayanak olarak gösterilerek Akçaabat İcra Dairesinin 2021/253 esas sayılı dosyasının açıldığını, ilgili icra dosyasında taraflarınca, yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiğini, dosyanın Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 esas'a kaydının yapıldığını, yapılan yargılama neticesinde Akçaabat İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 esas, 2021/71 karar ve 25/06/2021 tarihli kararı ile...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8581 ve 2014/8582 Esas sayılı icra takip dosyalarından ödeme emirlerinin borçluya 07.04.2014 tarihinde, 2014/2175 Esas ayılı dosyasından 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddeinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 23.05.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurup ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürüp imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp tebligatların usulsüzlüğü hakkında HMK'nun 297. maddesine göre bir karar verilmeden ve dolayısıyla İİK'nun 168. maddesi uyarınca imzaya itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, borçlunun İstanbul 2....
mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin ve senetteki ödeme yerinin Düzce olduğunu, takipte Düzce İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu, ayrıca senette tahrifat yapıldığını ve senedin kambiyo vasfını yitirdiğini, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmiştir....