Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B.İstinaf Sebepleri Borçlu, itiraz dilekçesi içeriğini tekrar ederek, imzaya itiraz ile birlikte borca ve ferilerine de itiraz edildiğini, borca itirazlarının faize itirazı da kapsadığını, bu hususun mahkemece göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Alacaklı bankanın vergi numarasının ve adresinin yazılı olmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, eksikliğin her zaman giderilebileceği, ayrıca TTK'nın 722. maddesi gereğince alacaklının çek bedellerinin binde 3'ünü aşmamak üzere çek komisyonu talep edebileceği, İstanbul 14....

    Sayılı dosyası ile Davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket adına 04.10.2019 tarihinde ödeme emrine, takibe, imzaya, yetkiye, borca, çek tazminatına, faize itiraz edildiğini, İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesi tarafından 2019/1089 E. ve 2020/72 K. 07.01.2020 tarihli kararla İstanbul icra dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin İzmir olduğuna dair hüküm kurulduğunu, istinaf yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2020/1181 E. ve 2020/2695 K. sayılı kararı ile İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.01.2020 Tarih 2019/1089 E. ve 2020/72 K. Sayılı kararının " ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin olarak, İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1471 E....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayın alıntılanan kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesinde, davacının genel olarak borcunun bulunmadığı yönündeki itirazını yukarıda alıntılanan kanun maddesinde işaret olunan nitelikte deliller ile ortaya koyamamış olduğu, bu kapsamda da mahkememizce İİK. m. 169 hükmünde öngörülen borca itiraz için öngörülen usul dairesinde yapılan incelemede davacının davasının borca itiraz istemi yönünden de reddinin gerektiği anlaşılmıştır. Buraya kadar yapılan tüm açıklamalar çerçevesinde davacının yetkiye, borca ve imzaya yönelik itirazlarının tümden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazlarının REDDİNE, İcra takibi muvakkaten durdurulmamış olduğundan davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    Dava İİK'nun 170.maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itirazdır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2124 KARAR NO : 2023/1197 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2021/763 ESAS, 2022/385 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 12....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....

    (M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......

      İcra Müdürlüğü’nün 2019/6859 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine 06/06/2016 düzenleme tarihli 15/06/2017 vade tarihli 400.000 TL bedelli bonoya dayanılarak 09/05/2019 tarihinde 469.150,68 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 09/05/2019 tarihinde takip başlatıldığı, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından İİK 170/a maddesi uyarınca takibe şikayet, imzaya ve borca itiraz edildiği, davanın yasal 5 günlük süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

      Bu durumda takibe konu senet kambiyo senedi vasfında değildir. (Benzer karar Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 20/03/2018 tarih 2018/1755 esas 2018/2819 karar, 01/03/2018 tarih 2016/29174 esas 2018/2165 karar) İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince icra mahkemesi, kendisine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek, senedin kambiyo vasfında olmadığını tesbit ederse, diğer itiraz nedenlerini incelemeksizin takibin iptaline karar verir. Mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken davacının imzaya ve borca itirazının esasının incelenerek davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu