Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davalı borçlunun davacı şirkete takip ve dava konusu 4 adet çekleri verdiği, süresi içinde takibe konulmayarak zamanaşımına uğrayan ... ... senedi vasfını kaybetmiş ise de, davalının çeklerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibe itiraz ettiği ve borca itirazının bulunmadığı, bu nedenle çeklere dayalı alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve takip tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının %40 tazminatttan sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/22630 Esas sayılı dosyasında borca yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının ilk etapta Şişli 4. İcra Müdürlüğü'nde icra takibi başlattığını, yetkiye ilişkin itiraz nedeniyle dosyanın İstanbul 3. İcra Müdürülüğü'ne geldiğini, ancak davacının yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazdan bir yıl iki ay onbir gün sonra yetkili icra dairesine başvurması nedeniyle davacının talep hakkının TTK'nın 767 ve BK'nın 135. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkilin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davacının 30.5.2008 tarihinde icra takibine başladığı, davanın 17.12.2009 tarihinde açıldığı, davalının 10.6.2008 tarihinde yetkiye, borca ve ferilerine itirazda bulunduğu, yetki itirazı üzerine dosyanın İstanbul 3....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Takip dayanaklarına borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve borcun tüm fer’ilerine açıkça itiraz ediyoruz." beyanıyla borca itiraz edildiğini, davalı taraf gerek icra dosyasına gerek icra hukuk mahkemesindeki beyanlarında borca itiraz edildiğini, davalı tarafın gerek icra dosyasına gerek icra hukuk mahkemesindeki beyanlarında borcun ödendiğinden bahsetmiş olduğunu ve ödemenin yapıldığını iddia etiğini, ancak ne icra dosyasına ne de icra mahkemesine ödemeye dair bir belge sunmadığını, davalı ile yapılan ara buluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, senetteki imza davalı/borçlu kendisine ait olduğunu ve ödemeye dair bir belgenin de sunulmamış olması nedeni ile haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamını talep ve dava etmiştir. GEREKÇE : Dava; kambiyo senetlerinden dolayı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır....
İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Yasada belirtilen 5 günlük süre hak düşürücü süre niteliğinde olmakla mahkemece resen gözetilmesi gereklidir....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların yetkiye, borca, faize itiraz ile takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye, borca, faize itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/532 E. sayılı dosyasında 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, İ.İ.K.'nun 169 maddesine göre açılan bu davanın satış işlemini durduracağı, ödenen paranın da satıştan sonraki aşamada bulunduğu, henüz takibin de kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borçlu aleyhine 22.07.2014 tarihinde takibe geçildiği, borçlunun 25.07.2014 tarihinde tüm dosya borcunu ödediği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 04.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169. maddesi uyarınca; "Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz." Ancak bununla birlikte aynı Kanun'un 169/a son maddesi ile de "İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....