İcra takibine dayanak borç ödemeden aciz belgesi 21/11/2006 tarihinde düzenlenmiş olup, İİK'nın 143. maddesi uyarınca belgenin düzenlendiği tarihten itirazın kaldırılması talebi tarihine kadar yirmi yıllık süre dolmadığından, alacak zamanaşımına uğramamıştır. HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca, borçlu, yetki itirazında seçtiği icra müdürlüğünü bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davalının icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra müdürlüğünün anılan hüküm uyarınca itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, davalının yetki itirazının dikkate alınmaması gerekir....
Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili, icra takibinin yetkiye ve borca itiraz nedeniyle durduğunu, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilen ödeme emrinin bu kez usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın usule aykırı olup, geçersiz olduğuna yönelik itirazın süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ile birlikte yapıldığını, bu haliyle davanın itirazın iptali davası olmayıp ancak alacak davası olabileceğini, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasındaki sipariş sözleşmelerinde ......
Davacı T3 süre tutum istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin aleyhinde vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurduğunu, gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını beyan ettiği ancak gerekçeli kararın kendisine tebliğine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/44 esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T4 borçlular T3 ve T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, 06/01/2022 tarihinde ödeme emri tebligatının davacı/borçlulara tebliğ edildiği, davacıların 12/01/2022 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettikleri anlaşılmıştır....
Teknik Banyo Aksesuarları ve Ev Tekstil San. ve Tic.Ltd.Şti.'nin davalı şirkete sattığı malın karşılığında aldığı 7.000-TL bedelli çeki beyaz ciro ile müvekkiline verdiğini, bu çekin zamanaşımına uğradığını ancak alacağın alım satım sözleşmesinden kaynaklandığını ve müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla temel ilişkiye dayanılarak davalı aleyhine yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde; ... icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve çekin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkili ile ticari ilişkisinin bulunmadığını kabul etmesi nedeniyle müvekkiline husumet yöneltemeyeceğini, sebepsiz iktisaba yönelik hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; itirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip ve takibe karşı usulüne uygun olarak süresinde yapılmış bir itiraz bulunması hususunun dava ön şartı olduğu, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve yetki itirazının geçerli olduğu, takip konusu borcun para borcu olarak kabul edilebilmesi için davalının ticari ilişkiyi kabul ederek borca itiraz etmesi gerektiği, davalı tarafın gerek itiraz dilekçesinde gerek eldeki davada ticari ilişkiyi kabul etmediği, ayrıca takip konusu edilen ve zamanaşımına uğradığı anlaşılan senetler üzerinde davalının adı yazılı olsa da senet üzerine atılan imzaların dava dışı şirket kaşesi üzerinde bulunduğu, açığa atılmış imza bulunmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı iddiasının yargılamayı gerektirdiği, bu durumda takibin genel yetki kurallarına göre davalı borçlunun ikametinde yapılması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir....
bulunmadığını, senedin bedeldiz olduğunu, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek icra müdürlüğünün yetkisizliğine, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2015/27065 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibi ile ilgili olarak takip konusu borca ve yetkiye dair itirazda bulunduklarını, çekin ve takibin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımına uğrayan borca ve aynı zamanda Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini, takibe konu çekin 10.12.2006 keşide tarihli olduğunu, çekin 11.12.2006 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğini, çekin 14 yıl önce keşide ve ibraz edilmiş bir çek olduğunu, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte iki talep arasında 6 aydan fazla işlem yapılmadığı, dosyada yapılan işlemler itibariyle TTK'nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve çekin zamanaşımına uğradığını, hamilin cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları...