. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin tarım ürünleri satımı ile iştigal ettiğini, taraflar arasında tarım ürünlerinin satışına dayanan bir alım satım ilişkisi olduğunu, davalıya satılan ürünler karşılığında müvekkiline 24.08.2005 tarihli 5.296 YTL ve 25.09.2005 tarihli 4.000 USD bedelli iki adet bono verildiğini, 01.09.20005 tarihli 12.764,30 TL bedelli faturanın bakiye 10.033,00 TL'lik kısmının ödenmediğini, anılan 2 adet bono ve bakiye fatura bedelinin tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2009/22630 Esas sayılı dosyasında borca yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının ilk etapta ... 4. İcra Müdürlüğü'nde icra takibi başlattığını, yetkiye ilişkin itiraz nedeniyle dosyanın ... 3. İcra Müdürülüğü'ne geldiğini, ancak davacının yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazdan bir yıl iki ay onbir gün sonra yetkili icra dairesine başvurması nedeniyle davacının talep hakkının TTK'nın 767 ve BK'nın 135. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkilin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre, davanın 1 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı yetkiye ve borca itirazda bulunarak davanın reddine, %40'tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Zamanaşımına uğramış olması nedeniyle altındaki imza açıkça ihbar olunmayan takibe konu senedin yazılı delil başlangıcı sayılarak, davacının iddialarını teyit eder mahiyetteki tanık beyanlarına itibar olunarak 2011/4803-14078 mahkemece, senette yazılı alacak miktarı üzerinde takibin devamına hükmolunmasında bir isabetsizlik yoksa da; borç ikrarı niteliğindeki senette yazılı vadenin kesin vade olması nedeniyle davalının senet bedelini vadesinde ödemeyerek temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, gerektiğinde bilirkişi marifetiyle vade tarihinden itibaren tahakkuk eden faiz miktarının tespit edilerek nazara alınması gerekirken, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması gerekir. Diğer taraftan, borçlular vekilinin dilekçesindeki açıklamaları itibariyle de; İİK.nun 170/a maddesi uyarınca, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını gerek talep üzerine gerek resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5 maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayetidir....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması gerekir. Diğer taraftan, borçlular vekilinin dilekçesindeki açıklamaları itibariyle de; İİK.'nun 170/a maddesi uyarınca, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını gerek talep üzerine gerek resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayetidir....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması gerekir. Diğer taraftan, borçlular vekilinin dilekçesindeki açıklamaları itibariyle de; İİK.nun 170/a maddesi uyarınca, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını gerek talep üzerine gerek resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5 maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayetidir....
Mahkemece celse arasında verilen kararda davanın alacak davası olduğu, borca itiraz edilmiş olması ve dava açılmış olmasının alacağın varlığının çekişmeli olduğunu gösterdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı – ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 257.maddesine göre, davadan önce veya sonra ihtiyati haciz talep edilebilmesi için para alacağının muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş bulunması gerekir. Bononun lehdarı olan ihtiyati haciz isteyen alacaklı, alacak zamanaşımına uğramış olsa bile takiple keşideci borçluyu temerrüde düşürmüştür. Böylece alacak muaccel hale gelmiştir. Takip konusu alacağın rehinle temin edildiğine dair bilgi ve belge de bulunmadığına göre ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekir. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından sekiz adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanmıştır. Borçlu ... tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmiştir. İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
yazılı olduğunu, özel veya tüzelkişi olmayıp ciro edemeyeceğini, bonoların zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Mahkemece davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı,1.3.2004 ve 10.2.2004 ödeme tarihli 4 adet bonoya dayanmıştır.Davacının dayandığı bonolardaki imzaya davalı itiraz etmemiştir.Bonolar 3 yıl 2013/5776-17723 içinde takibe konulmadığına göre zamanaşımına uğramış olup yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu durumda davacı, davasını tanık ve diğer delillerle ispatlayabilir. Öyle olunca, mahkemece değinilen bu yön gözetilerek tarafların tanık dâhil tüm delilleri sorulup toplanarak değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının keşide ettiği çeklere dayalı olarak girişilen ilamsız icra takibinin icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz sonucu durduğunu, dava konusu çekleri ciro yolu ile elinde bulunduran müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, çek bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, takibe ve davaya konu zamanaşımına uğramış çeklerin keşidecisi davalı olup, davacının yetkili hamil olduğu, davalının davacıya çek bedelleri miktarınca borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz edilmiştir....