WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davacı borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ve öğrenme tarihi itibariyle de yasal sürede yaptığını iddia ettiği yetki ve borca itirazının kabulünü talep etmiş, mahkemece tebligatın usulüne uygun yapıldığı, borca ve yetkiye itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 35....

Mahkemece dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda; 6100 sayılı HMK'nun 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin, dava açıldığı tarihte davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının yerleşim yerinin ise Ümraniye/İstanbul olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nun 5, 114/1-ç ve 115. maddeleri gereğince yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, HMK'nun 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca mahkemeye başvurulduğu taktirde, dosyanın görevli ve yetkili Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, zamanaşımına uğramış iki adet çeke dayalı olarak, temel ilişkinin varlığı iddiasıyla alacak talebinde bulunmuştur. Davalı, borca itiraz ile birlikte icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuştur....

    nun 168/5. bendi gereğince davacı borçlu T1 yönünden borca itiraz şikâyetinin yasal beş günlük itiraz süresi içinde yapılmadığı, diğer davacı borçlu T2 yönünden ise her ne kadar borca itiraz süresinde ise de davacının borca itirazının kabul edilebilmesi için İİK 169/a-1 maddesi hükmüne göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerektiği ancak davacının bu nitelikte bir belge sunamamış olduğu gerekçeleri ile yetki itirazlarının reddine, davacıların borca itirazlarının reddine karar verilmiştir....

    Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

    yetkisiz icra müdürlüğünde açılan takibin devamı niteliğinde olduğunu ve yetkisiz icra müdürlüğü dosyasında halihazırda mevcut borca itiraz dilekçesi bulunduğunu belirterek, şikayetinin kabulü ile takibin durdurulmasına, tüm haciz işlemlerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya karşı icra takibine konu faturada da belirtildiği üzere, 120 m³ saat kapasiteli beton santrali işi karşılığında fatura düzenlendiğini ve davacıya iletildiğini, fatura karşılığının ödenmemiş olması sebebiyle icra takibi başlattıklarını ancak takibe karşı davacı tarafından kötü niyetli olarak hem yetkiye hem borca itiraz edildiğini, yetkiye itiraz üzerine dosyanın Develi İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, davacının her ne kadar borca itiraz etmiş ise de, borcu ödediğine ilişkin hiç bir bilgi, belge ya da dekontu dosyaya ibraz etmediğini, davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini, davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      (M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......

        Başvuru bu hali ile yetkiye ve borca itiraza ilişkin olup, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca bu itirazın 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, müvekkilinin borca itiraz dilekçesinde borcu kabul etmediğini, alacaklının borca mahsuben müvekkiline ait olan 34 XX 860 plakalı dorse ve müvekkiline sattığı 34 XX 564 plakalı aracı (çekici) geri aldığını belirttiğini, borcuna mahsuben müvekkilinin uhdesinde bulunan aracı alan davacının senetlerin kalanını müvekkile iade etmediğini, aradan 6 yıl geçtikten sonra da İzmir 24....

          Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermesi gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu