Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin takibin durdurulması, yetkiye, imzaya ve borca itiraz taleplerini ihtiva etmesine karşılık, itirazın sadece "yetki" yönünden incelenerek karara bağlanmasının, takibin durdurulması yönünde bir karar oluşturulmamasının; haksız ve kötüniyetli takip alacaklısı aleyhine, müvekkil lehine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve takip alacaklısı aleyhine %10 aranında para cezasına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup hükmün kaldırılmasına, ek gerekçe ile takibin durdurulmasına, lehlerine %20 tazminata ve takip alacaklısı aleyhine %10 para cezasına hükmedilerek yetki itirazımızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/8197 takip sayılı dosyasında yetkiye, imzaya, borca itiraza ilişkindir....
Somut olayda icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz edilmiş, itiraz üzerine açılan işbu davada ise mahkemenin de yetkisiz olduğu savunulmuştur. Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz durumunda dava şartı olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilmeden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2018/1047 ESAS- 2020/741 KARAR DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: .Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların adresinin Başakşehir-İstanbul olduğunu, yetkili icra müdürlüklerinin Küçükçekmece icra müdürlükleri olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, takip konusu senedin icra kasasına alınmadığını, ödeme emrinin iptalini istediklerini, senedin teminat senedi olduğunu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağını, davalı bankanın HMC Yapı lehine kredi hesabı açtığını, senedin ise kullanılan kredilere istinaden vade kısmı ve düzenleme tarihi boş bırakılarak davalıya teminat olarak verildiğini, bu kısımların davalı banka tarafından sonradan doldurulduğunu, kullanılan kredilerin kat edildiğini, vadesi gelmeyen borçların muaccel hale getirildiğini ve senet ile ilgili icra takibi başlatıldığını, senette lehtarın HMC Yapı, hamilin ise banka...
İlk derece mahkemesince yetkiye ve borca itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu olmayan icra takip dosyası incelenerek ve davanın süresinde olduğu belirtilerek, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yetkiye ve borca itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kendisinin borçtan yeni haberdar olması nedeni ile borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasını istediğini ve 01/10/2019 tarihli dilekçe ile dava açmış ise de davanın yasal dayanağının bulunmadığını, örnek 7 ödeme emri davacının Çavuşçu Gölü Ilgın adresine tebliğe çıkarılmış olup ödeme emri 05/09/2019 tarihinde borçlu davacının bizzat imzasına tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesi ile haciz talep edilmiş bu aşamada davacı 18/09/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş ancak itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, örnek 7 ödeme emrine itiraz tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiğinden bizzat aldığı ödeme emrine 18/09/2019 tarihinde yaptığı itiraz ile haberdar olmuş olduğu kabul edilse bile 7 günlük süre içinde icra müdürlüğüne yapılmayan itiraz kapsamında talebin süre yönünden reddi gerektiğini belirterek açılan davanın esas ve süre yönünden reddine, yargılama giderleri...
İcra Müdürlüğünde icra takibine giriştiğini, davalının haksız olarak icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, şirketin ticari faaliyet adresinin ...olduğunu, davalının itirazında belirttiği ... İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, icra takip talebinde belirtilen adreste icra ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı kurumun yerleşim yerinin ... olduğunu, yerleşim yerinin ...olmadığını ileri sürerek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir. Davalı, ... adresinde faaliyet gösterirken.... stadına taşındığını, mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek yetkisiz icra dairesinde yapılan takibin geçersizliği nedeniyle davanın reddini dilemiştir....
Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK.nun 169/a-1. maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 169. maddesi kapsamında yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir....
Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK.nun 169/a-1 maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
Davalı tarafından 15.04.2014 tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 29.04.2014 tarihli kararı ile davalı borçlunun borca itirazı nedeniyle verilen 18.04.2014 tarihli durma kararının kaldırılarak takibin yetkiye itiraz yönünden durdurulmasına karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünün kendiliğinden durma kararını kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar İcra Müdürü tarafından takibin borca itiraz nedeniyle durmasına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen İİK'nun 66. maddesi gereğince müddeti içinde yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur. Borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş olduğuna göre mahkemeden itirazın iptalinin istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....