Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
Mahkemece;"Davacının imzaya ve borca itirazının Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itiraz edilen çek üzerinde inceleme yapılması üzerine çek üzerindeki imzaların çok önemli uygunluk ve benzerlik saptandığına ilişkin rapor düzenlendiğini, imzaya itiraza ilişkin davalarda alınan bilirkişi raporunun kesinlik arz etmesi gerektiğini, raporda yer alan benzerlik ve uygunluk tespitinin imzaya itiraz davaları için yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece Mahkemesi; bilirkişi raporuna itibarla takibe konu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesi ile davacının davalı T3 aleyhine açtığı imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin davacı yönünden durdurulmasına, koşulları oluşmadığından davacının tazminat ve para cezası talebinin reddine, davacının davalı T5 aleyhine açtığı davanın ise davalı Enes'in takipte borçlu sıfatıyla yer aldığı, bu nedenle imzaya ve borca itirazın kendisine yöneltilemeyeceği gerekçesiyle bu davalı aleyhine açılan davanın pasif husumetten yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....
KARAR Davacı, davalı ... ile 22/10/2009 tarihli 0000418 nolu gayrimenkul görme ve hizmet bedeli sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında davalının taşınmazı kiraladığını, sözleşme hükümlerine göre davalının, sözleşme konusu taşınmazı sözleşme süresi içinde kendisi yada kan veya sıhri hısımları tarafından kiralandığı takdirde sözleşmede yazılı yıllık kira bedelinin %12+KDV' yi hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ettiğini, alacak hesabı olarak yıllık 120.000 Dolar olan kira bedelinin % 12 hizmet bedeline KDV ilave ettiklerini ve bu bedel üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 30/11/2021 tarihli karar ile ;% 15 teminat karşılığı ihtiyati haciz talebinin kabulüne,karar verilmiş, Davalı vekili tarafından 07/12/2021 tarihli dilekçe ile ihtiyati hacze itiraz edilmiş, itiraz dilekçesinde mahkemenin yetkisine, mahkemenin görevine ve borca itiraz etmiş, Mahkemece duruşma açılarak itiraz değerlendirilmiş ve 23/12/2021 tarihli ek karar ile ; davalı tarafın ihtiyati hacze itirazının İİK.nun 265. Maddesinde sayılan hususlardan hiç birisine girmediği, iddia edilen hususların menfi tespit davasına konu edilebileceği gerekçesi ile ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2018/1125 ESAS - 2020/599 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Dairesi olmayıp, Adana veya Bakırköy İcra Dairesi olduğunu, takip dayanağı sahte senet olduğunu, müvekkilinin senette imzasının bulunmadığını, müvekkilinin senede dayalı borcunun da olmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
de bulunduğundan takibe konu asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, imzaya itiraz kabul edilmekle davacının borca itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davalının sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLER: Şuhut İcra Dairesi 2016/189 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluların murisi hakkındaki takibin kesinleştiğini, yapılan işlemin İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar yönünden takibin devamı niteliğinde olduğu, mirasçıları ödeme emri tebligatı çıkartılmasına gerek olmadığı, davacıların itirazlarının İİK'nun 71. maddesi kapsamında olması gerektiği, ancak murisin ölümünden önceki yapılan işlemlere itiraz etmeleri mümkün olmadığından imzaya ve borca itirazlarının reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2019/352 ESAS 2021/168 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 4....