Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak 6102 sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde icra takibi yapılabilir. Senedin tanzim yeri Ankara olduğundan takipte Ankara İcra Daireleri yetkilidir. Davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Borçlu borca kısmi itirazını ispatlayamamıştır....

Somut olayda; alacaklının, borçlu aleyhine başlattığı genel haciz yoluyla takipte vekaleten görülen işlerden doğan komisyon ve iş takibi ücretlerini talep ettiği fakat takip talebine herhangi bir belge eklemediği, borçlunun ise, süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Alacaklı takip talebine, takibe ilişkin belgeleri eklemediği için itirazın kaldırılması aşamasında artık bu belgelere dayanamaz. Borç ve akdi ilişki de borçlu tarafında kabul edilmediğinden bu durumda akdi ilişkiye dayalı alacak sözkonusu değildir. O halde; mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gerecince takibin, borçlunun yerleşim yeri olan ...' da yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2019/... esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde alacaklı banka vekili tarafından davalı borçlular aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 226.450,14 TL alacağın tahsili istemiyle başlatılmış ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, icra takibinin davalıların yasal süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır. Davalıların ödeme emrine karşı sundukları itiraz dilekçesinin içeriğinden itirazın sadece icra dairesinin yetkisine yönelik olduğu, borçluların takip konusu borca dair itirazlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Borçlu sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise görevli mahkeme icra mahkemesidir. (Yargıtay 19....

      in, borca itirazlarının yanında ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek takibe itiraz ettiği, alacaklının borçluların borca ve yetkiye itirazlarının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlulardan ...'a ödeme emri tebliğ edilmediği, yetkiye itiraz eden borçluların ikametgahının ... olduğu gerekçesi ile yetki itirazının kabulü ile itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK.nun 7/1.maddesi birinci cümlesine göre borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm borçlulardan biri için genel yetkili icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda, itiraz eden borçluların adresinin ..., takip borçlularından ...'...

        Somut olayda; borçlu, borca ve yetkiye itiraz etmiştir. Bu durumda, akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. (eski 73.) maddesi uygulanmaz. Davalının dava tarihindeki ikametgâhı ".../..."dır. Davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi bildirmemiştir. Bu durumda; uyuşmazlığın, ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

          Davacı/borçlu, yetkiye, borca ve fer'ilerine yönelik itiraz nedenlerini istinaf sebebi yapmadığından HMK'nın 355. maddesi gözetilerek bu yönlerden sadece kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Davalı cevap dilekçesinde özetle; hem takibe konu kambiyo senedinde hem de ilişkili sözleşmede yetkinin Edremit İcra dairesinde olduğu açıkça belli iken yetki itirazının reddine, borca itiraz için geçerli bir sebep olmadığından, geçersiz ve imzasız bir sözleşmeye dayanan borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Davacının İcra Müdürlüğüne yönelik yetki itirazının reddine, borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

          Mahkemece, alacaklının itirazın iptali davası açabilmesi için yetkili icra dairesinde takip başlatması gerektiği, davacının faturalara ve faturalarda belirtilen ticari malların davalıya satışı ile ilgili satım temel ilişkisine dayandığı, davalı tarafından icra takip dosyasında yetkiye ve borca itiraz edildiği, taraflar arasındaki akdi ilişkinin devam ettiğine ilişkin dosya kapsamında somut net delil bulunmadığı, yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2019/1283 ESAS- 2020/700 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Batman'da ikamet ettiğini, bu nedenle Batman İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, ayrıca müvekkilinin borcu bulunmadığından bahisle borca itiraz ettiği, imzaya itiraz hakkını ise saklı tuttuğunu bildirerek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu