WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhinde faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyasından davalı borçluya gönderilen ödeme emrine 25/04/2019 tarihinde takebi haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, iş bu dava açılmadan evvel İstanbul Adliyesi Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, akabinde yapılan oturumlarda anlaşma sağlanamamış tutunağı düzenlendiğini, davalı borçlu itiraz dilekçesinde yetkiye, borca, takibe, faize ve ferilerine itiraz etmişse de itirazları haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlu her ne kadar itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz ederek ikamet ettiği Koyulhisar İcra Dairesi'nin yetkili olduğu iddia etmişse de bu iddiasının hukuken geçerliliği olmadığını, sonuç olarak açıklanan nedenlerle, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun .... İcra Müdürlüğü'nün 2017/ ......

    Buna göre, davaya konu takipte borçlunun borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz ettikleri, buna karşın davacı tarafça borca yönelik itirazın iptali talep edilip yetkiye ilişkin itirazın davaya konu yapılmayarak zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiği, böylelikle; yetkili bir icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığı kabul edilemeyeceğinden borcun esasına girilmeksizin davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7972 Esas, 2019/3061 Karar sayılı kararı) HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davanın usulden REDDİNE, 2-Alınması gerekli karar ve ilam harcının mahsubu ile artan .......

      İcra Müdürlüğü'nün 2020/3234 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalı borçlunun usulüne uygun olarak kendisine yapılan takipten haberdar olduğunu ve süresi içerisinde Bakırköy Nöbetçi İcra Müdürlüğü kanalı ile yetki yönünden takibe itiraz ettiğini ve yetkili icra müdürlüğünün Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğunu söyleyerek takibin durmasını sağladığını, davalı borçlunun dosya masrafı alacaklarına itiraz etmediğini, sadece Zonguldak icra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle davalı borçlunun İcra Müdürlüğü'nün yetkisine yapmış olduğu itirazının kaldırılması ile takibin devamını, masraf ve vekalet ücretinin davlıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Zonguldak 1. İcra Müdürlüğünün 2020/3234 esas sayılı dosyası....

      O halde mahkemece davacının, yetkiye itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Davacı alacaklının icra memur muamelesini şikayeti yönünden yapılan incelemede: Ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu, buna rağmen borcunu icra dairesinin banka hesabına öderse (m.9,I), bununla itirazından zımnî olarak vazgeçmiş sayılır (Baki Kuru - İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. baskı, sayfa 238). Ancak somut olayda borçlu, henüz itiraz etmediği safhada ödeme yapmış olup, yaptığı ödeme de borcun tamamını karşılamadığından itiraz hakkından feragat etmiş sayılması mümkün değildir....

      Takip dosyasının incelenmesinde; çekin hamili ve yasal süre içerisinde çeki ibraz eden davalı alacaklı tarafından, keşideci T1 ile ile cirantalar Fesih Yaşar ve Ayhan Gülmez aleyhine 100.000,00- TL bedelli çeke istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin yetkiye itiraz eden borçlu şirkete 26/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal 5 günlük sürede açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....

      İcra dosyasının incelenmesinde icra takibinin genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olduğu, borçlunun icra dairesine sunduğu dilekçe ile borca ve yetkiye itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin borç ve yetki yönünden durduğu, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda 09/08/2018 tarihinde dosyanın yetkisizlik nedeniyle kapatılmasına, talep olması halinde dosyanın Çarşamba İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş olduğu, bu durumda Samsun İcra Müdürlüğünde geçerli bir icra takibi olmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılmış geçerli bir icra takibinin olması zorunludur. Bu husus dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmek durumundadır. Somut olayda, yetkili icra dairesi olan Samsun icra dairelerinde usulüne uygun yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunmadığı sabittir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/369 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklıya borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrindeki ana paraya, imzaya, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, T2 Şile İcra Müdürlüğünün 2018/4744 Esas sayılı takip dosyasının derdest ve rehinli takip olduğu halde uydurma ve sonradan doldurma senet adı altındaki evrak ile takibe girmesinin hukuka aykırı olduğunu, evraktaki imzanın kendisine ait olmadığını, yetkili icra dairesinin Gülşehir İcra Daireleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini belirterek yetkiye, takibe, borca, senede, imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Buna göre; başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....

        - K A R A R - Davacı vekili; davalının faturadan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkiline mal teslimi yapılmadığını, Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı vekilinin takibe itiraz dilekçesinde borç ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, davalının akdi ilişkiyi inkar ettiği, fatura düzenlenmesinin akdi ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, HMK'nun 6. maddesi uyarınca yetkili icra dairesinin davalı şirketin merkezinin bulunduğu İzmit/Kocaeli icra daireleri olduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı, dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece davalının yetki itirazı reddedilerek, itiraz edilen 9.658,12 TL bedelli faturalara yönelik bilirkişi incelemesi ve değerlendirme yapılmış ve yetkiye itiraz da gözetilerek icra takibindeki toplam 39.560,36 TL talep yönünden hüküm kurulmuştur. Eldeki davaya konu takipte yetki dışında, davalının 9.658,12 TL borçlu olmadığı yönünde kısmi itirazda bulunulduğuna göre icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin bu bedel üzerinden hesaplanması gerekirken, 39.560,36 TL asıl alacak üzerinden fazladan icra inkar tazminatına, vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK' nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

            UYAP Entegrasyonu