Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tire İcra Müdürlüğü’nün 2020/853 esas sayılı takip dosyasının incelemesinde, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun İİK'nın 168/3 maddesi uyarınca kambiyo şikayetini, yine İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca da yetkiye ve borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde yapması gerekir. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüzlüğüne dair bir iddiasının bulunmadığı, dava tarihinin ise 01/07/2020 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. O halde dava tarihi itibarı ile davacının yetkiye ve borca itiraz ve kambiyo şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından başlatılan icra takibinin, ilamsız icra takibi olup, örnek 7 (ilamsız takiplerde ödeme emri) ödeme emri tebliğine rağmen, mahkemece eksik inceleme ile kambiyo senetlerine mahsus takip gibi değerlendirilerek hukuka aykırı karar verildiğini, davacıların takibe dayanak çekin cirantaları olduğunu, takip dayanağında çek kelimesi geçtiği için davacılarca takibin kambiyo takibi gibi değerlendirildiğini, davacılarca yetkiye itirazın icra müdürlüğüne değil, icra mahkemesine yapıldığını, dosyaya sundukları dilekçede de bu hususun anlatıldığını, ilamsız icra takiplerinde borca ve yetkiye itirazın icra dairesine yapılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde yetkiye itiraz niteliğindedir....
Esas sayılı dosyası ile imzaya ve yetkiye itiraz davası açıldığını, çekteki imzanın kaşe imza olup müvekkili tarafından ıslak imza ile imzalanan bir çek olmadığını, bu süreçte takip devam edeceği için müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını, bu mağduriyetin önlenmesi adına mahkemenin nihai karara kadar teminatsız olarak evrak üzerinden icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, aksi kanaatte olunması halinde teminat ile takibin durdurulmasına karar verilmesini, takibe konu çek incelendiğinde; yetkili icra dairesinin ve mahkemelerin Van ili olduğunun da açıkça görüleceğini, bu sebeple yetkiye de açıkça itiraz ettiklerini, dosyanın yetkili Van Mahkemelerinde açılması gerektiğini belirterek mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki yetkiye itiraz ettikleri halde Mahkemece bu itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, yine müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 12.01.2019 tarihli belgenin de Mahkemece dikkate alınmadığını ve dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca hakim, taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır....
GEREKÇE: Bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu (avalist) tarafından yetkiye , borca itiraz edilerek , ayrıca senedin tanzim tarihi olmadığı, dolayısıyla senet (bono) olmadığı iddia edilerek takibin iptaline karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine borçlu (avalist) tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Borçlunun yetkiye, borca itirazlarını ve kambiyo hukukuna ilişkin şikayetini İİK.nun 168/3- 5. maddeleri gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürmesi gerekir. Bu süre kamu düzenine ilişkin olup, hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan, mahkemece resen gözetilmelidir. Somut olayda; borçluya Örnek 10 ödeme emri 22.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu dava dilekçesini 03.12.2018 tarihinde havale ettirerek aynı tarihte harcı yatırmıştır. Tevzi belgesine göre de dava 07.12.2018 tarihinde açılmıştır....
Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19- 902 E., 2018/973 K.). Ancak mahkemece icra dairesinin yetkisine vaki itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ve yetki itirazının usulüne uygun olup olmadığı denetlenmemiştir. Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir....
Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....
İcra Müdürlüğünün 2021/255 esas sayılı icra dosyası ile borçlular hakkında ilamsız takip başlattıklarını, borçluların süresi içinde sadece yetkiye ve faiz oranına itiraz edip takibi durdurduklarını, borca itiraz etmediklerini, davalı borçlunun hem yetki itirazının hukuka aykırı olmakla birlikte yetkili icra dairesi olarak beyan ettiği Kırşehir İcra Dairelerinin de yetkili olmadığını, icra takibinde reeskont avans faizi talep edildiğini, söz konusu mal alışverişinin ticari nitelikte olduğunu, ticari ilişkiye dayalı para alacağına ticari faiz uygulanmasının yasal olduğunu, işbu nedenlerle davalı borçlunun yetkiye ve faiz oranına itirazlarının kaldırılarak takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere tazminat ödemelerine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 10....
YEREL MAHKEMENİN İHTİYATİ HACİZ TALEBİNE İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili dilekçesinde özetle: Alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkillerinin yerleşim yerinin ...... olduğunu, dosyanın diğer borçlularından kefil olarak dosyada bulunan .... adresinin.....olduğunu, İhtiyati haciz kararına dayanak oluşturan senedin düzenleme yerinin....olduğunu , yetkiye itiraz ettiklerini ayrıca takibe konu edilen senet sebebi ile müvekkillerin ekmek fırınında ekmek yapımında kullanılmayacak derecede bozuk un getirildiğini ve müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verildiğini, unların alacaklı tarafça geri götürülmesine rağmen bedel iadesi de yapılmadığını, belirterek Mahkemece oluşturulan ihtiyati haciz kararının ve bu karara dayanılarak müvekkillerim aleyhine uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....