İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2022 NUMARASI : 2021/628 ESAS - 2022/124 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takibe konu senedin kambiyo vasfının olmadığını, senette düzenleme yerinin bulunmadığını, senedin kira sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak davalı alacaklıya verildiğini belirterek takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bonodaki imzaya ve alacak tutarına itirazının bulunmadığını, 05.01.2021 tarihinde İcra Müdürlüğü tarafından "......
İcra Müdürlüğü'nün 2018/14876 sayılı takip dosyasından yapılan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, ilgili çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmakla birlikte takibe konu çekin de aralarında bulunduğu 5 adet çekin kargo firması yedinde olduğu dönemde hırsızlığa konu olduğundan takibe, yetkiye, borca, imzaya, ciranta imzalarına, ciro silsilesine, davalının hamil sıfatına ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının borca itiraz niteliğinde olduğunu, İİK'nın 16/A gereğince davacı borçlu, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı dava dilekçesi ekindeki davasını ispatlayabilecek bir belge sunmadığından davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda;" İstanbul Anadolu 9....
Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....
Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, ayrıca menfi tespit davası açıldığını, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası olup, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece ihbar olunanlar gerekçeli karar başlığında gösterilmiş ise de, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraz davalarında yasal hasım takibin alacaklısı olup, davanın ihbar edilmesi mümkün olmadığından gerekçeli kararda ihbar olunanlar olarak yer alan Salih Aydın ve Abdullah Yıldırır karar başlığından çıkarılmıştır. Davacı vekilinin yüzüne karşı verilen Kayseri 1....
Davacı imzaya itiraza yönelik beyanlarını tekrarla birlikte tebliğ itirazlarının imzaya yönelik olmayıp tahrifata yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından takibe konu olan düzenleme ve ödeme tarihlerine yönelik tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece borca itiraz ve imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, tahrifat iddiasına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. HMK'nin 266. maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, mahkeme; bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olayda, borçlunun bonoda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları, sözü edilen yasa hükmü gereğince bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağından davacının istinaf istemi isabetlidir....
Dava, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca ve İİK'nın 170 maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/7352 esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve T1 hakkında toplam 30.891,37 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde harç yatırmak suretiyle 5 günlük yasal itiraz süresi içinde imzaya ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır....
İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçluları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Somut olayda; davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu yönünde bir iddiası bulunmadığı, imzaya ve borca itirazlarını 15/05/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 22/05/2019 tarihinde ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/670 ESAS 2022/7 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile alacaklı arasında İstanbul 8....