İkitelli Organize Sanayi Şubesi tarafından 28/05/2021 tarihinde keşideci imzası uyuşmadığından Yapı ve Kredi Bankası adına çekin arkası yazılmayarak kayıt altına alındığını, çekin arkasındaki ciranta sahiplerini tanımadığını, böyle bir borcunun bulunmadığını, yetkiye, borca, faize, ferilerine ve imzaya itirazın kabulüne, icra dosyasının iptal edilmesine, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir. O halde, mahkemece borçluların imzaya, borca ve feri'lerine yönelik itirazların İİK'nun 169/a ve 170. maddelerine göre esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğu kuralı göz ardı edilmek suretiyle istemin görev yönünden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
O halde, mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8581 ve 2014/8582 Esas sayılı icra takip dosyalarından ödeme emirlerinin borçluya 07.04.2014 tarihinde, 2014/2175 Esas ayılı dosyasından 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddeinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 23.05.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurup ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürüp imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp tebligatların usulsüzlüğü hakkında HMK'nun 297. maddesine göre bir karar verilmeden ve dolayısıyla İİK'nun 168. maddesi uyarınca imzaya itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, borçlunun İstanbul 2....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/343 ESAS - 2020/842 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2019/9981 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Bursa İcra Müdürlüğü olduğunu, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturma açıldığını beyanla itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1619 KARAR NO : 2023/549 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2020/231 ESAS, 2022/109 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/231 Esas, 2022/109 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar hakkında başlatılan İzmir 7....
Her ne kadar adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının haczi mümkün ise de; borçlu imzaya itiraz davasında verilen tedbir kararı gereği haciz uygulanamayacağını ileri sürmüştür. O halde mahkemece borçlunun, imzaya itiraz nedeniyle ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/79 E. sayılı dosyasında tedbiren takibin durdurulmasına karar verildiğinden haciz uygulanamayacağı şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
itirazların reddine karar verildiğini, bu davanın sadece imzaya itirazların değil, aynı zamanda borca itirazları da içerdiğini, dava dilekçesi içeriğinden, böyle bir borcun bulunmadığını ifade ettiğiklerini yani borca da itiraz edildiğinin açık olduğunu, imzaya itiraz dışındaki tüm itirazlar borca itiraz olarak kabul edileceğinden, gerek dava dilekçesindeki borca itirazlar gerekse yargılama sırasında ortaya çıkan tahrifat hususu dikkate alındığında öncelikle haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken haklı borca itirazların reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, halbuki, mahkemeden, itirazların ve bilirkişi raporu ile tespit edilen tahrifat hususu doğrultusunda bilirkişilerce daha detaylı bir inceleme yapılmasının talep edildiğini, İzmir 19....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2160 KARAR NO : 2020/3213 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2020 NUMARASI : 2020/17 ESAS -2020/51 KARAR DAVA KONUSU : mzaya ve yetkiye İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu çekin keşide yerinin Samsun olarak göründüğünü, yine takipteki diğer borçluların ve bu arada alacaklının da ikametgahı (Samsun olup) Çarşamba olmadığını, bu itibarla, yetkiye itiraz ettiklerini ve yetkili İcra Dairesi Samsun İcra Daireleri olduğundan yetki itirazları kabul edilerek dosyanın yetkili Samsun İcra Dairelerine gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca borca ve imzaya itiraz ettiklerini, yetki itirazının kabul edilmemesi halinde, yaptırılacak inceleme neticesinde, müvekkilin elinden çıkmadığı belli olan çek ile ilgili...
İlk derece mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 22/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise yetkiye, borca ve imzaya itirazına yönelik davasını İİK'nın 168. maddesinde belirtilen 5 günlük süre geçtikten sonra 10/09/2019 tarihinde açtığı gerekçesiyle davanın süreden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin diğer takip borçlusuna yapılan ödeme emri tebliğ tarihini dikkate alarak davanın süreden reddine karar verdiğini, ödeme emrinin müvekkiline 06/09/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 10/09/2019 tarihinde süresinde açıldığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....