K A R A R Davacı, davalıya 36.000 mark borç verdiğini, 9410 mark borcun ödenmediğini, bunun ödenmesi için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini öne sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının muhtelif tarihlerde borç olarak aldığı 36.000 DM.ın 26.590 DM. ödeyip bakiye 9.410 DM.nı ödemediği için tahsilini sağlamak amacıyla Tl. karşılığı 8.296.241.000 TL. üzerinden ilamsız takip yoluna gitmiş, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2003/7174 sayılı takip dosyası üzerinden borçluya örnek 49 nolu ödeme emri çıkartmış,borçlunun süresinde yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine de ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, itirazın iptali takibin devamı davasından 21.4.2004 tarihli dilekçesi ile “davamızla ilgili icra dosyasında İcra Müdürlüğünün yetki konusunda karar vermesi sonrasında icra dosyası yetkili ......
Ltd.Şti isimli firma olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı/alacaklı tarafından keşideci firma haricinde diğer tarafların da sorumlu olduğundan bahisle hazırlanan takip talebi ve ödeme emri hukuka aykırı olduğunu, ilgili icra müdürlüğünce de bu durum düzeltilmediğini ve ödeme emrine onay verilerek icra takibine dair işlem sırası devam ettirildiğini, icra takibine konu alacak bedelleri içerisinde yer alan çek tazminatı bedelinin iptali ile takip çıkış rakamının, işleyecek faiz miktarının, icra vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarının müvekkil şirket açısından değişmesi gerektiğinden ödeme emrinin iptal edilerek müvekkil şirket aleyhinde sorumlu olduğu miktarlar ve alacak kalemlerini gösterir şekilde yeni bir ödeme emri gönderilmesi gerektiğini, yeni düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile alacak kalemlerinin ve takip borcunun kesinleşmesi gerektiği yerel mahkemece göz ardı edildiğini ve böylece borca itiraz haklarının önüne geçildiğini, yerel mahkemece tebligatın usulsüz olduğu yönündeki beyan...
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.10.2018 tarihli ve 2017/13-534 E., 2018/1567 K. sayılı kararında da aynı ilkelere işaret edilmiştir. 23. Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Kahramanmaraş 1. İcra Dairesinin 2014/7832 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.518,29TL alacağın tahsili için icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından ödeme emrine 01.10.2011 tarihinde (süresinde) itiraz edildiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinin incelenmesinde, davalının borca ilişkin itirazları ile birlikte işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına da itiraz ettiği ancak icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. 24....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/8417 Esas sayılı dosyası ile takip yolunun değiştirildiğini ve borçlu tarafa iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın borca, faize ve yetkiye itiraz etmesi üzerine sehven yetkili icra dairesi olarak Anadolu Adliyesine iflas takip talebindeki aynı şartlar ile gönderilmiş olduğunu, icra dairesi tarafından sehven maddi hata yapılarak yanlış bedel üzerinden ödeme emri gönderilmiş olduğunu, bu durum fark edildiğinde icra müdürlüğünün hatasından dönerek yeniden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile ödeme emri gönderdiğini ,borçlu tarafından takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, icra takibinin aynı şartlar dahilinde yetkili icra dairesine gönderildiğini , İstanbul 25 icra müdürlüğünün 2018/32393 Esas sayılı dosyası ile kaydı yapıldığını, borçlulara aynı dosya üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın süresinde itirazı sebebi ile iflas takibinin durduğunu, takip türünün iki...
Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 7. Maddesinin;"(1) Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. İcra dairesi, itiraza ilişkin evrakı, en geç iki iş günü içinde sisteme yükler, aslını alacaklının takip talebinde bildirdiği icra dairesine gönderir. Borçluya, itiraz ettiğine ilişkin ücretsiz bir alındı belgesi verilir.(2) Merkezî Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanılarak da itiraz edilebilir.(3) Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur....
İİK'nun 62. maddesi uyarınca; genel haciz yoluyla yapılan takibe karşı itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde dilekçe veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Tüzel kişiler aleyhine yapılan takiplerde, borçlu tüzel kişinin organı (temsilcisi) ödeme emrine itiraz edebilir. Somut olayda, borçlu şirket adına icra dairesine verilen 27.11.2014 havale tarihli itiraz dilekçesinde borçlu şirket adına borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmayan ...'ın itiraz ettiği, borçlu şirketi temsil ve...'nın yetkili olduğu görülmektedir. Bu durumda borçlu şirketin süresi içinde icra dairesine yaptığı geçerli bir itiraz olmadığından icra dairesince takibin devamına karar verilmesi gerekirken takibin durdurulmuş olması, "bir hakkın yerine getirilmemesi" niteliğinde olup, İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak şikayet konusu edilebilir....
İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu haksız yere aleyhine icra takibi başlatıldığını, mağduriyetine sebebiyet verildiğini bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur....
olduğunu, bu nedenle yetki itirazının hukuka aykırı ve yerinde olmadığını, borçlular itiraz dilekçesinde ayrıca borca, sözleşmesel ilişkiye, faize ve ödeme emrine itiraz etmiş iseler de borçlu Maksul T3 Ltd.Şti'nin müvekkiline ait İnönü Bulvarı No.61 Sivas adresinde bulunan dükkanı kiraladığını ve söz konusu dükkanda kuruyemiş satımı ile iştigal edildiğini, Sivas Belediye Başkanlığı'ndan işletme ruhsatı alınırken bu sözleşmenin kullanıldığını, doğalgaz, elektrik ve su aboneliği alınırken de aynı sözleşmenin davalılarca resmi kurumlara verildiğini, ilgili kurumlardan sorulduğunda durumun açığa çıkacağını, 2020 yılına ilişkin kira bedelinin ödendiğini ancak 2021 yılına ilişkin kira bedeline ilişkin eksik ödeme yapıldığını belirterek borçluların haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiklerinden davanın kabulü ile, davalı borçluların itirazlarının kaldırılmasına, takibin devamına, borçlular haksız ve kötü niyetli olarak takibin durmasına...
Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.Somut olayda davacı tarafından borçlu davalı şirket hakkında ilk olarak 28/03/2023 tarihinde ---------sayılı takip dosyası ile toplam 129.194,33 TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 03/04/2023 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 06/04/2023 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 07/04/2023 tarihli talebi üzerine dosyanın 11/04/2023 tarihinde --------- Dairesine gönderildiği ve --------- esas dosya numarasını aldığı, 11/04/2023 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin davalı borçluya hiç tebliğe çıkarılmadığı, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği yapılmadan ve borca itiraz edilmeden 01/06/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 26/10/2020 tarihinde davacıya borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından 03/11/2020 tarihinde takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, yerel mahkemeye davacı tarafından süresinde itiraz yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklının bonoya dayalı takip başlattığı, davacı borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiği, mahkemece yetkiye itirazın kabulün karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....