Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK'nın 19. Maddesi gereği yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmaz ise davanın açıldığı yer mahkemesi yetkili hale gelir. Davalıya dava dilekçesi --- tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça---- tarihinde süre uzatım talep edilmesi üzerine mahkememizce 2 hafta ek süre verilmiş, sürenin son gününün ---- olduğu ve davalının son günü cevap dilekçesi verdiği anlaşılmıştır. Davalı taraf yetki itirazını cevap süresi içinde yapmış bulunduğundan yetki itirazının usulüne uygun biçimde yapıldığı anlaşılmış ve yetki itirazını değerlendirmek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nın 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerektiği, yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki sonuç doğurmayacağı, davalı ... tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, dosyada birden fazla davalının bulunduğu, davalılardan Özsan Müh. İnş. Akar. Tem. Tur. Tic.ve San.LTD ŞTİ tarafından yetki itirazında bulunulmadığı, yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17'nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK'nın 18/1. Md.)....
Tüketici Mahkemesi" olduğu halde, davanın ilk açıldığı mahkeme tarafından verilen yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği, eldeki uyuşmazlıkta kesin yetki bulunmadığı gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....
AŞ vekili cevap dilekçesinde haksız fiilin ika yeri ve yerleşim yerinin ... olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş, Diğer davalı ... AŞ zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuş, Mahkemece yargılama sonucunda 6100 sayılı HMK 7/1 maddesinde yetkili kılınan haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ortak ve kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle re'sen yetkisizlik kararı verilmiş, Davacı vekilinin temyizi üzerine sayın çoğunluğun " HMK 7/1 maddesinde getirilen yetki kuralınının kesin yetki olmadığı, davanın 2918 Sayılı yasanın 110.maddesinde öngörülen sigortacının yerleşim yerinde açıldığı, İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin uyuşmazlıkda yetkili bulunduğu görüşü doğrultusunda yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Sayın çoğunluğun HMK 7/1 maddesinde öngörülen yetki kuralının kesin yetki olmadığına ilişkin görüşüne katılamıyorum....
Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu hâlde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki hâlleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Kesin yetkisinin söz konusu olduğu hallerde mahkeme yetkili olup olmadığını resen gözetir. Kesin yetkinin bulunmadığı durumlarda ise karşı tarafça süresi içinde yetki ilk itirazı ileri sürülmediği müddetçe mahkeme yetkili olup olmadığını değerlendiremez....
Yetki sözleşmeleri, ayrı ve müstâkil bir sözleşme biçiminde gerçekleştirilebileceği gibi; mevcut bir sözleşmeye, mahkemenin yetkisine dair bir kayıt konulmak suretiyle de gerçekleştirilebilir. İkinci hâlde, yetki şartından söz edilir. Taraflar, yapmış oldukları yetki sözleşmesiyle, aralarındaki somut, yani kategorik olarak tanımlanmış hukukî ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili açılacak davalar bağlamında, kanunen yetkili konumda bulunan genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesi kaydıyla, kanunen yetkili olmayan bir yargı yerini yetkili hâle getiriyorlar; yani, alternatif bir yetki kuralı yaratıyorlarsa, olumlu yetki sözleşmesinden söz edilir. Bu tür bir yetki sözleşmesinin varlığı hâlinde, davanın, mutlaka yetki sözleşmesinde tâyin edilmiş olan yer mahkemesinde, açılması zorunluluğu yoktur. Dava, kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkemeyle, özel yetkili mahkeme veya mahkemelerin herhangi birisinde açılabilir....
-İş Sendikası'nın müracaatı üzerine diğer davalı Bakanlıkça davalı Sendika'nın davacı şirkete ait işyerlerinde çalışan 126 (yüzyirmialtı) işçiden 88 (seksensekiz)'ini üye kaydettiği ve yasanın aradığı çoğunluğu sağladığı gerekçesi ile bu Sendika lehine 19.03.2015 tarih ve 75014829/103.02/5752 sayılı olumlu yetki tespitinde bulunduğunu, bunun kendilerine 24.03.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, 6 iş günlük süre içinde eldeki davanın açıldığını, yetki tespitinin hatalı olduğunu, zira davacı şirketin yetki tespitinde dikkate alınan işyerlerinden 1047537 sicil numaralı işyerinde hiç işçi çalıştırılmadığını, 2008 yılı Mart ayından itibaren gayri faal olduğunu, ..... sicil numaralı işyerinde ise 2013 Mart ayından itibaren işçi çalıştırılmadığını,bu nedenle işletme düzeyinde değil, işyeri düzeyinde yetki tespiti yapılarak %40 yerine %50 çoğunluk aranması gerektiği gibi, yetki tespit işlemlerinde dikkate alınmayan 1095424 numaralı işyerinin SGK kayıtlarına göre “Taşımacılık” işkolunda görünmesine...
Anılan Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 5. maddesinde; Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin, Yönetmelikte sayılan faaliyetleri yapabilmeleri için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunluluğu getirilmiş; yetki belgesi türlerinin belirlendiği 6. maddesinde; A türü yetki belgesinin, ticari amaçla otomobille yurtiçi veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verileceği; yetki belgesinin yurtiçinde tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A1 yetki belgesi ve uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A2 yetki belgesi olarak taşıma şekline göre ikiye ayrılacağı; 14. maddesinde ise; A1 yetki belgesi için başvuranların ticari olarak tescil edilmiş en az 4 adet özmal otomobil ile 20.000 tl sermaye veya işletme sermayesine sahip olmalarının şart olduğu düzenlenmiştir....
Düzenlenmiş olan yetki belgelerinde geçerli bir hattının bulunması şarttır. 5) Bu bent kapsamında adlarına D4 yetki belgesi düzenlenen gerçek veya tüzel kişiler, merkezi adresini, faaliyette bulundukları ilin dışındaki bir ile taşıyamazlar. 6) Sadece 1 adet otobüsle D4 yetki belgesi alacak olan gerçek kişiler için yetki belgesi ücretinde % 75 indirim uygulanır. 7) Servis taşımaları faaliyetinde bulunmak üzere D4 yetki belgesi talep edenler için, (2) ve (4) numaralı alt bentlerde yer alan hükümler ile 24 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer alan hüküm aranmaz....