WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu aleyhine girişilen icra takibinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesinin ... olduğunu ileri sürmüştür. Yetkili icra dairesinde takip yapılması, itirazın iptali davası koşullarından biri olup mahkemece İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Davacının ikametgahı ...., davalının ikametgahı......, satınalma sözleşmesinde belirlenen yetkili yer ise ...'dur. BK:nun 73. maddesine göre davacı alacaklının ikametgahı mahkemesi ve icra daireleri yetkili olup, sözleşmedeki yetki kuralı genel yetkili mahkemenin ve icra dairesinin yetkisini ortadan kaldırmayacaktır. Davacının ikametgahı olan ... ilçesi ... Adliyesinin yetki sınırları içerisindedir. Davacı yan ise, icra takibini ...'de başlatmıştır. ... davacının ikametgahı veya sözleşmede belirlenen yetkili yer değildir....

    Kanunun gerekçesinde, mahkemenin yer itibariyle yetkisi konusundaki hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu açıkça ifade edilmiş ve 5. maddede belirtilen yetki kuralına aykırı sözleşmelerin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi, mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir. Somut olayda, davacı sendika tarafından, sendika aidat alacaklarının tahsili için Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2011/5822 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu Belediye tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi Şereflikoçhisar İcra Dairesi’dir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı Şirket tarafından Batman İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlatılan ilamsız icra takibine iilşkin olarak, müvekkili şirket tarafından yetkiye ve borca itiraz edilmesi neticesinde, icra takibinin, Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün ... Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi neticesinde, haklı nedenlerle borca itiraz edildiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme olup, müvekkili şirketin ikametgah adresinin “…. ....Ankara” olduğunu, davanın yetkisiz yer mahkemesinde açıldığını, yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir....

        Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. "...İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku Ders Kitabı,19.Bası,s.124)....

        itiraz edilmesi ve borca itiraz dilekçesinin davacı tarafa 16/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması halinde, İİK 67.maddesi uyarınca davanın en geç 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 16/11/2021 tarihine kadar açılması gerekmektedir....

          DAVA : İtirazın İptali DAVA TARİHİ : 07/02/2024 KARAR TARİHİ : 15/02/2024 K.YAZIM TARİHİ : 15/02/2024 Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket adına, .... sayılı icra dosyası kapsamında taraflarınca davalı/borçlu tarafa ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafın davaya konu icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde; yetkiye, borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini, ancak davalı tarafın itiraz dilekçesinde iddia ettiği itiraz sebeplerinin gerçekleri yansıtmadığını, davaya konu husumetin taraflar arasındaki kira ilişkisine dayanmakta olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ihtilaf hallerinde yetkili yerin .... olduğunun belirtildiğini, davalı/borçlu tarafın yetki itirazında bulunduklarını ancak yetkili gördükleri ...'nün yerini bildirmediklerinden ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ihtilaf halinde açıkça .......

            nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...

            Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....

              Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sulh Hukuk Mahkemesi ise, yetkinin kesin olmadığını, davalının ikametgahı ve olay yeri itibariyle Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, mahkemenin öncelikle icra takibine yönelik yetki itirazını incelemesi gerektiğini bildirerek, yetkisizlik yönünde yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 8. İcra Müdürlüğünde icra takibi yapılmış, davalı tarafından süresinde yetkiye ve borca itiraz edilmiştir. Davacı, Kastamonu Sulh hukuk Mahkemesine dava açarak itirazın iptalini istemiştir. Davalı tarafından mahkemenin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemece icra takibinin Ankara’da yapılmış olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İtirazın iptali davasında yetki genel hükümlere göre belirlenmekte olup, dava konusu uyuşmazlıkta kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından davanın Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu