Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., Edremit 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/339 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı itirazın iptali istemi ile açılan davada Edremit 1. Asliye Hukuk mahkemesi, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalının ikametgahı olan yetkili İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş ve bu karar da 11.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi, ilk önce yetki itirazını inceleyip kararı bağlar. Mahkemece yetki itirazının doğru bulunması halinde ise yani icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa, alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder. Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, ... İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ... İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın ......

      Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sulama bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili, icra takibi sırasında yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/2.maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, icra hukuk mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

        Mahkemece davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğundan yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine kararın kesinleşmesi halinde dosyanın ...Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava 5510 sayılı yasa gereği davacı şirket tarafından verilen hizmetin karşılığı olarak davalı kurum tarafından haksız kesilen prim destek tutarlarının iadesi istemiyle yapılan icra takibine vaki yetki ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Yetkili bir icra dairesinde, geçerli bir icra takibinin yapılması itirazın iptali davasının yasal koşullarındandır....

          İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davacı taşeron tarafından davalı yükleniciler aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davaya konu ----sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiş; borçlulardan -------icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, borca, ferilerine itiraz etmiştir. Diğer borçlu -------- yetki itirazında bulunmamış borca, faize, ferilerine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının süresinde açıldığı, zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olduğu görülmüştür.Taraf teşkili sağlanmış, teati aşaması tamamlanmıştır....

            Davalı- borçlu icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra müdürlüğünün ikametgahı yeri olan Gediz İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiş, açılan itirazın iptali davasında da süresinde verdiği dilekçesinde akdi ilişkiyi inkarla birlikte mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Gediz Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı – borçlunun hem icra dairesinin hem de borca itirazı halinde İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir. HUMK.’nundaki yetki hükümleri İİK.’nun 50. maddesi uyarınca ilamsız icradaki yetki hakkında da uygulanır. Davalı yan akdi ilişkiyi inkarla borca itiraz ettiğine göre artık yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesi yönünden B.K.’nun 73. maddesi hükmüne dayanılamaz, yetkili icra müdürlüğü HUMK.’nun 9. maddesi gereğince belirlenir....

              a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir. Bu tarihten sonra davacı 01.4.2010 tarihinde takibin yenilenmesi istemiş ve bu talep 05.05.2010 tarihinde red edilmiş ise de yetki ve borca itiraz ile ilgili bir karar alınmadan yapılan işlemlerin bir geçerliliği olmadığından zamanaşımını kestiğinden söz edilmez. 01.07.2008 tarihinden sonra geçerli olarak yapılan ilk işlem 19.03.2012 tarihli yetki itirazının kabulü ile dosyanın Kars İcra müdürlüğüne, gönderilmesi talebi olduğundan KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre geçmiştir. Eldeki davada ceza zamanaşımı süresinin ise uygulanmayacağı da sabittir....

                icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...

                Yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve kesin yetki hallerinde, yetki itirazı ilk itirazlardan olmayıp taraflar (davalılar) her zaman yetki itirazında bulunabileceği gibi mahkemede kendiliğinden (re'sen) nazara almak zorundadır. Somut olayda, davacı ... Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünün 2008/11807 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuştur. Davalı ... vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile davalının merkezininde bulunduğu Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde iş bu dava açılmış davalı vekili yine mahkemenin yetkisine itirazda bulunmaksızın esas hakkındaki itirazlarını bildirmiştir....

                  İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......

                    UYAP Entegrasyonu