Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün 2013/4939 Esas sayılı icra dosyası ile 26.04.2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan icra takibine karşı davalı-borçlunun süresinde hem borca hemde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itiraz neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ancak itirazında yetkili icra dairesinin neresi olduğunun beyan edilmediği bu haliyle yapılan yetki itirazının geçersiz olduğu böylece icranın yetkisinin kesinleştiği sabit olup mahkemece, işin esasına girilerek, neticesine göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir....
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini, yetki itirazının geçerli olabilmesi için yetki itirazında yetkili icra dairesinin belirtilmesi gerektiğini, belirtilmediği için geçerli bir yetki itirazının bulunmadığını, borçlu tarafından borca itiraz edilmiş ise de çekte yer alan imzaya itiraz edilmediğini, imzası ikrar edilmiş İİK 68/a anlamında belge olduğunu belirterek itirazın kaldırılmasına, %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacının para alacağından dolayı BK’nun 73. maddesine göre kendi yerleşim yeri olan ...’de takip ve dava açma hakkı bulunduğu, ancak itirazın iptali davasının icra dairesinin bulunduğu yerde görülmesinin zorunlu olması nedeniyle ...’de yapılmayan bir takipten dolayı mahkemenin yetkili olamayacağı, takibin ...’de yapıldığı belirtilerek, davanın yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... icra müdürlüğü dosyasından yapılan icra takibine yönelik olarak 1.12.2009 günlü itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisi ile birlikte borca itiraz edilmiştir. Davalı yan, mahkemenin yetkisine usulüne uygun şekilde süresinde itiraz etmemiştir....
Mahkemece davanın yetki yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından başlatılan icra takibi sırasında davalı borçlu icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz etmiş, açılan bu davada da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez....
Sayılı icra dosyasına sunmuş olduğu itiraza bakıldığında ise davalıların icra müdürlüğü yetkisine itiraz ettikleri ancak yetkili icra müdürlüğünü açıkça bildirmediklerinin görüldüğün,bu nedenle, icra takibine itirazda, hukuken geçerli bir yetki itirazından bahsedilebilmesi için yetkili icra müdürlüğünün açıkça bildirilmesi gerektiği kanunen tartışmasız olduğu, davalı borçluların itirazının geçerli bir yetki itirazı olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle yapılan takibe karşı borca ve yetkiye itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar hakkında yapılan icra takibine karşı davalı-borçluların süresinde hem borca hemde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itiraz neticesinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyasına konu olan icra takibine dayanak olan belgenin taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olduğunu, bu belgenin İİK. Madde 68 ve devamındaki maddelerde bahsedilen belgelerden biri olmadığını yerel mahkemenin dosyada yetki itirazı yönünden inceleme yaptığı ve bu incelemeye bağlı olarak yetki itirazını kaldırmış olmasının gerekçesini açıkladığını, ancak borca itiraz konusunda ve davacı tarafın borca itirazın kaldırılması yönündeki talebine karşı incelemesinden bahsetmediğini, kararda alacaklı ile borçlu arasında İİKm.68 anlamında bir belge olup olmadığının incelenmediğini, gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Bu nedenle, borçlunun yetki itirazı yerinde olmayıp kaldırılması gerekir. Mahkemece genel haciz yolu ile takipte borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz halinde alacaklı tarafça açılan itirazın kaldırılması istemli davada borçlunun yetki itirazının yerinde görülmesi halinde itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde ise yetki itirazının kaldırılarak diğer itiraz sebeplerinin incelenmesi gerekli iken hatalı değerlendirme ile alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasında borçlunun yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının Kırıkhan İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, mahkemenin yetkisine itiraz varmış gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karar altına alınmasına karar verilmesi tamamen hatalı ise de anılan karara karşı aleyhine hüküm verilen davacı alacaklı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından bu hususlar dairemizce eleştirilmekle yetinilmiştir....
İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. UE...