Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...

Borçlu hem borca hem .de yetkiye itiraz ettiğinden davanın genel mahkemelerde açılması hususu sabit olup, verel mahkemenin önce yetki itirazını incelemesi daha sonra bizce yetki itirazı geçersiz olduğundan esasa girmesi gerekmektedir. Tüm açıklanan nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline. % 20’den az olmamak üzere tazminat ödetilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasın karar verilmesini talep etmşitir. Davalı vekilinin 24/02/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle: Borca dayanak gösterilen kurum işlemi ile ilgili olarak Tokat 1. İş Mahkemesi’nin 2015/ 214 E sayılı dosvasmdan borcun esası ile ilgili olarak dava açılmış ve dosya derdesttir, bu nedenle Iokat 1. İş Mahkemesi’nin 2015/ 214 E sayılı dosyasın bekletici mesele yapılmasını talep ediyorum. Tüm izah edilen nedenler ile davanın reddi. Tokat 1....

İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ... 2. İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Saimbeyli İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Saimbeyli İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Saimbeyli İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Saimbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, aidat ve sermaye arttırım alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yetki ve borcun esasına yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak,...Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce...Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa,...Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

        İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...

        Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır....

        Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına elgel olmayacaktır....

          Mahkemece, toplanan deliller sonucu yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            Yasal sürede borca itiraz nedeni olarak ileri sürülmeyen hususlar senet metninden anlaşılanlar dışında yargılama sırasında ileri sürülemeyeceği gibi (m. 63), mahkemece de kendiliğinden dikkate alınamaz. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emri 15/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı borçlu tarafından süresinde 19/10/2020 tarihinde takibe dayanak senetlerin zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek borca itiraz edildiği, bilahare yargılama sırasında davacı borçlu tarafından 29/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile icra takibine konu senetlerin ödendiğine ilişkin ödeme iddiasında bulunduğu, yasal sürede borca itiraz nedeni olarak ileri sürülmeyen ve senet metninden de anlaşılmayan hususların artık ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu