Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında 2 borçlu bulunduğunu, diğer borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmesini, ayrıca takip konusu 4 adet çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, davacı vekilinin yetki itirazı yanında, imzaya yönelik olarak da itirazda bulunduğu anlaşıldığından öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirme yapmak gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde keşideci ve avalistlerin sair şikayetinin yanısıra imzaya itirazda bulundukları, mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin borçlular yönünden iptaline karar verildiği görülmüştür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi......

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/8050 Esas sayılı takip dosyasının davacı yönünden tefrik edilerek yetkili Gökçebey Zonguldak İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, Yetki itirazı kabul edildiğinden, davacı tarafın imzaya itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür....

    Davacı taraf dava dilekçesinde ; icra takibinin yetkili İzmir, aksi takdirde Diyarbakır icra müdürlüğünde yapılması gerektiğini beyanla, yetki itirazında bulunulmuş, mahkemece davacının yetki itirazı kabul edilerek dosyanın Diyarbakır icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. HMK 19/2 maddesinde ; ''Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

    ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

      nin icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması gereklidir. Somut olayda, takip dayanağı bononun keşide yeri İstanbul , borçlunun adresi de ... ise de; alacaklı tarafından, takip borçlularından ...'...

        A.Ş. arasında akdedilmiş olup davalı bakımından bağlayıcı olmadığı, bu nedenle takibe dayanak sözleşmedeki yetki şartının davalı yönünden geçersiz olduğu, takibe dayanak borç para borcu olup para borcu da götürülecek borç olduğundan ve alacaklının ikametgahı olan Ankara'da ödeneceğinden davalının yetki itirazı yerinde olmayıp reddine karar verildiği, davacı borçlu tarafından süresi içerisinde borcunun bulunmadığı belirtilerek takibe itiraz edildiği, her ne kadar davalı tarafça imzaya itiraz edilmemişse de takibe dayanak sözleşmede davalının imzası bulunmadığından imzaya itiraz edilmemesinin borcun ikrar edildiği anlamına gelmeyeceği, genel haciz yolu ile takipte davalı borçlunun itirazı halinde davacı alacaklının İİK'nun 68/a maddesinde düzenlenen belgeler ile takip yapması halinde ancak itirazın kaldırılmasına karar verilebileceğinden davacının alacağının imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarı içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde...

        İcra Müdürlüğü'nün 2010/1984 E. sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazında icra müdürlüğünün yetkili olmadığını belirttiğini, ancak yetkili icra dairesinin Akşehir İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının da açık olmadığını, senetteki imzaya da itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zaman aşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı-alacaklı cevap dilekçesinde özetle; taraflar tacir olup, aralarında yetki sözleşmesi ile özel yetkili mahkemenin tayin etme yetkisine haiz olduğunu, TTK 776 maddeye göre bonoya bağlı borçların senette yazılı ödeme yerinde de ödenebileceğini, buna göre bono alacaklısının borçlunun yerleşim yerinde veya kambiyo senedinde yazılı yerde de icra takibinde bulunabileceğini, imzaya itiraz eden borçlunun taraflarının alacaklı olduğu İstanbul 22 icra Müdürlüğünün 2019/10352 E . Sayılı dosyada imzası aynı olmasına rağmen imzaya itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini beyanla, davanın reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 20/09/2022 gün, 2022/312 Esas- 2022/616 Karar sayılı ilamı ile, "1- Davacının yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 25....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetki itirazının reddine, imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu