HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3605 KARAR NO : 2022/2008 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğü 2021/14377 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe dayanak 31/1/2021 vade 5800 TL MİKTARLI BONO ,28/2/2021 vade 6000 tl miktarlı bono ve 30/3/2021 vade ve 6000 miktarlı bonolara dayalı olarak İstanbul 35....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2021 NUMARASI : 2019/861 ESAS - 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun olmadığını beyan ederek, imzaya ve borca itiraz etmiş, davalının %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili; genel yetki kuralı gereği davanın davalı yerleşim yeri adresinde açılmaması nedeni ile yetki itirazı ile birlikte, müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını, müvekkil şirkete tebliğ olunmayan sözleşmenin tamamına ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davaya konu sözleşmedeki imzaların bilirkişi marifeti ile incelenmesinde imzanın davalı şirket yetkililerine ait olmadığı, dolayısıyla geçerli bir özel yetki kuralı bulunmadığı, İİK.50. maddesi gereği genel yetki kuralına göre icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu sözleşme 23.04.2004 tarihli olup sözleşme altında davalıyı temsilen imzası bulunanlardan ...'...
Borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini ayrı ayrı dava açarak talep etmesi halinde borca, imzaya itiraz ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı usulsüz tebliğ şikayetinin sonucuna bağlıdır. HMK'nın 166/1. maddesine göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına kadar yargılama bekletilebilir. Bu durumda Mahkemece, şikayetçinin usulsüz tebliğ ile ilgili şikayetinin sonucu, imzaya ve borca itirazının sonucunu etkileyeceğinden, aynı Mahkemede görülen 2019/54 esas sayılı dosyasının bekletici mesele sayılması ve kesinleştikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile davanın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2019/352 ESAS 2021/168 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 4....
Bu durumda mahkemece, davalının, takip konusu belge ve borca itirazı yönünden isticvap edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir...""...Davalı borçlu takibe itirazında borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece re’sen imza incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Takibe itirazındaki itiraz sebepleri ile bağlı olmayan davalı davaya cevap vermediğinden iddiayı inkar etmiş sayılırsa da, cevap vermemek takip konusu belgedeki imzaya itiraz anlamına gelmez. Bu durumda mahkemece, davalının, takip konusu belge ve borca itirazı yönünden isticvap edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir..."...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/1497 ESAS- 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “yetkiye, borca ve imzaya itiraz” talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda İzmir 9. İcra (Hukuk) Mahkemesince yetki itirazının reddine, işlemiş faiz miktarının ve toplam alacağın düzeltilmesine, takibin fazla miktar yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 21.05.2015 tarihli 2014/534 E., 2015/349 K. sayılı karar, borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12....
Davacı, kambiyo takibinde yetki itirazının yanı sıra takip dayanağı çeklerde borçlu şirket adına atılı imzanın müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını ve çeklerdeki imzanın düzenlendiği tarihteki şirket yetkilisi tarafından atılmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı ise çeklerin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ileri tarihli olarak düzenlendiğini, düzenleme tarihi itibarıyla yetkili olan şirket yetkilisince imzalandığını savunmuştur. Davacı yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesinin Bolu veya Ankara icra dairesi olduğunu beyan ederek seçtiği yetkili icra dairesini bildirmediğinden HMK'nın 19/2. maddesine göre usulüne uygun olmayan yetki itirazının dikkate alınmasına olanak yoktur....
İcra Dairesi 2019/3487 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular hakkında girişilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmış ve sonrasında borçlular vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini, Süresi dışında yapılan imzaya, borca ve faize itirazın reddi gerekmekte olduğunu, borçluların müvekkili alacaklı ile senetten dolayı bir borç ilişkileri olmadını savunarak borca itiraz ettiklerini, senetten dolayı ortaya çıkan borcun bir sözleşme ile başladığı düşünülse bile, bu sözleşme ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borç sona ermeyeceğini, kıymetli evrakın soyut ve bağımsız olduğunu, bu yönde yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, yine borçlu Mesut KOCABAŞ'ın, senet üzerindeki imzaya itiraz etmesi de hem haksız hemde kötü niyetli olduğunu, kendilerinin dava günü tanığı huzurda hazır edeceklerini, yine Mesut KOCABAŞ'ın imzasına ilişkin yapılacak araştırmalar ve imza incelemesinde, imzanın kendisine ait olduğu...