Hal böyle olunca yasal koşullar gerçekleşmediğinden davacının tazminat isteğinin reddine ve davalının para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 12. Hukuk dairesinin 22/10/2015 tarih 2015/12490 esas 2015/25403 karar sayılı ilamı aynı görüş ve doğrultudadır. Borca İtiraz Yönünden; İstek, 2004 sayılı İİK.nun 168/5 ve 169/a maddesine dayalı borca itirazdır. İmzaya itirazın kabulüne karar verildiğinden borca itirazın esası hakkında bir hüküm tesisine yer olmadığına karar " dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2020 NUMARASI : 2020/647 ESAS 2020/614 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz - Şikayet KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili 16/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Bursa 8....
ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Bor İcra Müdürlüğü olduğunu, ayraca imzaya, borca itiraz ettiklerini davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında Silifke İcra Müdürlüğü'nün 2018/1391 esas sayılı dosyası üzerinden icra takip başlatıldığı, bu takipte yetkiye ve imzaya itiraz edildiği, Silifke İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/44 esas 2018/74 karar sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne, Silifke İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine Erdemli İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun tespitine karar verildiği, akabinde davacının yetki itirazından feragati nedeni ile 25/04/2018 tarihli ek karar ile yetki itirazı yönünden feragat nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. İmzaya itiraz davasının ise Silifke İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28/06/2018 tarih 2018/66 esas 2018/109 karar sayılı karar ile "Silifke İcra Hukuk Mahkemesince Silifke 2....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2021/946 ESAS 2021/876 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin adresinin Tekirdağ İli olduğunu, icra takibinin Tekirdağ icra dairelerinde başlatılması gerektiğini belirterek icra dosyasının yetkili Tekirdağ İcra Dairelerine gönderilmesini talep etmiş, ayrıca imzaya ve borca itirazla davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz ile takibin iptaline yönelik şikayet niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla takipte keşidecisinin T1 lehtarının T3 olduğu, takibin 28/07/2022 tanzim, 28/09/2022 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul olan 320.000,00 USD tutarlı senede dayandığı keşidecinin adresinin yanında Şehitkamil Gaziantep yazılı olduğu, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 05/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 5 günlük yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Yetki itirazının takibin iptaline yönelik sair şikayet ve itirazlardan önce değerlendirmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, yetki itirazı ile birlikte, alacaklı şirket yetkilisi ... tarafından takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ibraname verildiğini ve alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, bonolardaki yetki şartının geçerli olduğu ve borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edilemediği gerekçesi ile itirazın...
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, mahkemece imzaya, yetkiye ve fer'ilerine itiraz etmelerine rağmen salt yetki yönünden hüküm kurulmasının eksik olduğunu, imzaya ve fer'ilerine itirazlarının de değerlendirilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin çek silsilesinde yer alan diğer şirketlerle herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını ve tanımadığını, bu şirketlere de herhangi bir borcunun bulunmadığını, sahte kaşe ve imza kullanılarak düzenlenen takibe konu çekin geçersiz olduğunu ve takibin iptalinin gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın istinaf başvurusunun reddine, aksi kanaatte ise yetki itirazı dışındaki itirazlarının incelenmesinden sonra karar verilmesine ve takibin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti konusuz kılmaz....
ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...