İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borca itiraz ve senedin teminat senedi niteliğinde olup olmadığı hususunda da bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin senet üzerindeki miktarı kendisi doldurmadığını, davalı banka tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı bankaya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak borca ve faize itirazlarının değerlendirilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayet ve itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin şikayet ile borca yönelik itiraza ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2021/78 ESAS 2021/152 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Adana 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/12256 esas sayılı dosyasında davacılar aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacıların yetki itirazının kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafın dosya üzerinden karar verildiğinden, duruşma açılmadığından bahisle istinaf yoluna başvurduğu, dava dilekçesinin incelenmesinde davacı tarafın borca yönelik itiraz haklarını saklı tutarak sadece yetki itirazında bulundukları, İİK 169/a-1 maddesine göre; icra mahkemesi hakiminin taraflar gelmese bile yetki itirazının incelenmesinde gereken kararı vereceğinin düzenlendiği, mahkemece yetki itirazının kabul edildiği, yetki itirazı kabul edilmesine rağmen karara karşı istinaf yoluna başvurmanın süreci uzatmaya yönelik kötü niyetli bir davranış olduğu kanaatine varılmakla, istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine, HMK.'...
kesinlikle davaya konu senedin kambiyo senedi olduğuna dair bir kabullerinin olmadığını, senede karşı hem şikayet hem de borca itiraz yoluna gidilmesini yasaklayan bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu bakımdan mahkemece şikayet yönünden davanın kabulüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesi hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....
HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında, yetkili icra dairesinin doğru olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, davacı/borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini göstermediği anlaşılmakla yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir....
Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz dilekçesinde; aynı alacak ve aynı icra takibine ilişkin aynı Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1848E-2022/323K sayılı ilamı ile zıt yönde hüküm tesis edildiğini, öncelikle bu çelişkili durumun giderilmesi gerektiğini, açılan davanın imzaya itiraz davası olduğunu ve imzanın borçlunun murisine ait olduğunun tespit edildiğini, menfi tespit davası kapsamındaki hususların icra mahkemesince incelenemeyeceğini, takibi sürüncemede bırakmak amacıyla dava açıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayettir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 170/a-2 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlular hakkında senetten kaynaklanan asıl alacak ve ferilerde dahil olmak üzere toplam 6.852.840,71 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, davacılara örnek 10 nolu ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlular tarafından yetki ve borca itirazda bulunulduğu, davalı alacaklı tarafça yetki itirazının kabul edildiği, mahkemece yetki itirazı kabul edilerek dosyanın talep halinde yetkili Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, sair itirazları da yetkili mahkemece değerlendirilmesi yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....
İİK' nun 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Somut olayda, takibe konu bonoda Sivas İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, bononun taraflarının tacir olduğunu gösterir bir ibare bulunmadığı gibi, borçlu tarafından keşideci ve lehdarın tacir olduğuna ilişkin bir belge de sunulmadığı görülmektedir....
İİK'nın 169/a-1. maddesine göre, yetki itirazının duruşmalı olarak incelenmesi gerekmekle, dosyanın duruşma açılarak itirazı duruşmalı incelemek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesince, HMK'nun 114. maddesine göre dava şartlarını değerlendirerek, dava şartlarında eksiklik bulunmadığına kanaat getirildiğinde, yetki itirazı hususunda duruşma açmak, takip dayanağı bono aslının da dosyaya celbi sağlanarak, taraflar gelmese de yetki itirazı hususunda karar vermek ve önceki karar ile bağlı olmaksızın karar verilmek üzere, HMK'nun 353/1(a)-6. maddesi gereğince esas incelenmeksizin kararın kaldırılması ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....