Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde onunu temsil edemeyen sendika yetki itirazında bulunamaz...” düzenlemesi yer almış olup , maddede yetkili mahkeme konusunda üç olasılık düzenlenmiştir. Maddeye göre yetki tespitinde itiraz, bir işyeri varsa işyerinin bağlı olduğu Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye , toplu iş sözleşmesi birden fazla bölge müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsadığı hallerde ( Grup TİS ) ... iş mahkemesine ,İşletme toplu iş sözleşmesi söz konusu ise işletme merkezinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesine yapılır. 2822 sayılı Yasanın 15. maddesinde özel yetki kuralına yer verilmiş olup , maddede gösterilen yetki belirlemesi, kamu düzeni ile ilgili olup kesin yetki saptamasıdır. Mahkeme yetkisizliğini her zaman kendiliğinden gözetecektir....

    Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2'nci maddesihükmünde şöyle denilmiştir: “...Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir” hükmü de göz önünde bulundurulmalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2'nci maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....

      Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı ve 13.02.2013 gün 2012/10-1153 Esas-2013/245 Karar sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.   Dosyadaki bilgi ve belgeler ile UYAP kaydına bakıldığında davalı Kurum tarafından süresinde ileri sürülmüş usulüne uygun bir yetki itirazı olmadığı anlaşılmıştır....

        Asliye Ticaret Mahkemesi ise; uyuşmazlıkta kesin yetki durumunun söz konusu olmaması ve davalının cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmaması nedeni ile davanın ilk açıldığı yer olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemle ilişkindir. Yetki, bir davanın hangi yerdeki mahkeme tarafından görüleceğini ifade eder ve mahkemelerin yetkileri kanunla düzenlenir. Yetki kuralları, bütün davalar açısından uygulanan yetki kuralları olan genel yetki kuralları ve yalnız belli davalar için uygulanan yetki kuralları olan özel yetki kuralları olarak ikiye ayrılmaktadır. Bundan başka bazı kanun hükümlerinde, bazı davaların mutlaka belli bir yerdeki mahkemelerde açılması öngörülmüştür ki bu halde kesin yetkiden söz edilir. Kesin olmayan yetki hallerinde ise, davacının birden fazla mahkemeye başvurma konusunda seçimlik hakkı vardır....

          Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." 4.6100 sayılı Kanun'un "Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları"" başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir. " Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz." 4.6100 sayılı Kanun'un "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir: "(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." "(3)Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir." "(4)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." C....

            Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacı banka ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davacı bankanın, kredi kullandırılması nedeniyle tahsil edilen dosya masrafının20/08/2013 tarih ve 2013/2386 sayılı kararı ile iadesine karar verilmesi üzerine, davacı bankanın Söz konusu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu İddiasıyla, ptali için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir....

              Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı singer dikiş makinasının arızalanması ve arızanında giderilememesi nedeniyle ödenen ücretin iadesi için davanın açıltığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi,sen yetkisizlik kararının verildiği anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 oybirliğiyle karar verildi....

                Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan İstanbul 7.Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğinceYARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 oybirliğiyle karar verildi....

                  Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” 3. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları” başlıklı 18 inci maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir: “(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. ” 4. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir: “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” C....

                    Yetkinin kesin olmadığı hallerde, tarafların yetki sözleşmesi ile başka bir mahkemeyi belirlemeleri mümkündür. Kesin olmayan yetki halinde yetki itirazı 6100 sayılı HMK'nın 116/1-a ve 19/2 maddesi gereğince esasa cevap süresi içerisinde ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde taraflar bir mahkemeyi yetki sözleşmesi ile (HMK'nın 17. madde) yetkili kılabileceği gibi, bir tarafın yetkisiz mahkemede açtığı davaya karşı taraf itiraz etmeyerek (HMK'nın 19/4) yetkisiz mahkemeyi yetkili hale getirebilecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olayımıza gelince; öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki bu davada söz konusu olan yetki, kesin yada münhasır yetki hali değildir. Bir başka deyişle kamu düzeninin ilgilendiren bir husus olmadığından re'sen nazara alınması gereken bir yetki hali söz konusu olmayıp,taraflarca ileri sürülmesi halinde değerlendirilmesi gereken bir yetki hali söz konusudur. Dava, 18.08.2014 tarihinde ... 8....

                      UYAP Entegrasyonu