Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemelerinin yetki alanının ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile sınırlı olduğuna dair kararı gereğince ... ilçesi mahkememizin yetki alanı dışında kalmış olması davacı ve davalının ikametgahlarının mahkememiz yetki alanı dışında olması ve iptali istenen kararın da ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı dışında olan ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı çevresinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... .... Tüketici Mahkemesince ise HMK'nın .../.... maddesinde; yetkinin kesin olmadığı hallerde, davalı, süresi içinde usulüne uygun yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği belirtilmiştir....

    Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Somut olayda mahkemece re'sen uygulanması gereken bir kesin yetki kuralı da bulunmamaktadır. O halde mahkemece açıklanan hükümler gözetilmeden, usulüne uygun bir yetki ilk itirazı ve kesin yetki kuralı bulunmadığı halde yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 127. maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1.maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. İncelenen dosyada, yetki itirazı olmaksızın, dosya üzerinden ve resen ... İş Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Eldeki davanın niteliği gereği kesin yetkinin sözkonusu olmadığı, davalılara dava dilekçesinin tebliğ edilmediği ve davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmadığı görülmektedir. Ayrıca davacının talebiyle ilgili ... 9....

        Mahkemelerini yetkili kılan yetki sözleşmesi imzalanmış ise de; tarafların her ikisinin de tacir veya kamu tüzel kişisi olmaması karşısında, bu yetki sözleşmesini geçerli kabul edebilmenin imkanı yoktur. Davada yetkinin kesin olmaması, davalı tarafın yetki itirazında yetki sözleşmesine dayanarak İstanbul Mahkemelerini yetkili göstermesi, yetki sözleşmesinin ise anılan nedenle geçerli olmaması karşısında, davanın ilk açıldığı mahkeme olan ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülerek sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu nedenle gerçek kişiler arasında yetki sözleşmesine cevaz verilmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda yetki sözleşmesi alacaklı ile borçlu şirket arasında yapılmış olup geçerli bir sözleşmedir. Ancak 3.kişi ile yapılmış bir yetki sözleşmesi bulunmamaktadır. Diğer yandan borçlu ile 3.kişi zorunlu dava arkadaşı olup birlikte yetki itirazında bulunmamışlardır. Bu nedenle davaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29/06/2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi....

            Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ... dosyasında yetki itirazı yapılmamış olması bu davada yetki itirazında bulunulmasına engel olmamasına, ihtiyati haciz kararının yetkili mahkemece değerlendirileceğine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HMK'nin 5 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz....

              Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermekte olup, somut olayda, kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazı ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                ın genel merkezinin ... adresinde bulunduğu, bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın yetki yönünden reddine, istem halinde dosyanın yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, istirdat istemine ilişkindir. HMK'nun 19/2.maddesi;"Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Somut olayda, davalı ... ... yetki itirazında birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğunu bildirmiş ancak seçtiği yetkili mahkemeyi bildirmemiştir. Bu nedenle, usulüne uygun yapılmayan yetki itirazının dikkate alınmaması ve davanın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de; davalılar ihtiyari dava arkadaşıdır....

                  Anılan Kanun hükmü haksız eylemden kaynaklanan tazminat davaları için özel yetki kuralı olup, davacıya seçimlik hak tanımaktadır. 2004 sayılı İİK'nun 50. maddesinde ise icra takiplerinde yetki hususunda HMK'daki yetki kurallarının kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davacının yerleşim yerinin Ankara olduğu, HMK'nın 16. maddesi gereğince zarar gören davacının seçimlik hakkını kullanarak, yerleşim yerinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Şu halde, Mahkemece davalının yetki itirazı reddedilip işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlere BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise kesin yetki kuralının bulunmadığı, yetki itirazı da yapılmadığından davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesinde "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." şeklinde, 19. maddesinde ise ''(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır, taraflar mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

                      UYAP Entegrasyonu