Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlıktan yetki dosyası ve sendika üye listeleri ile yetki tespit tarihi itibarıyla işyerinde çalışanları gösterir dönem bordrolarının getirtildiği, davalı Sendika tarafından 10.08.2023 tarihinde saat 16.38 itibarıyla yetki tespit başvurusu yapıldığı, 10.08.2023 tarihinde üye olduğu belirtilen sendika üyesi işçilerinin sendika üyelik başvurularının yetki başvuru tarihinde ve başvuru saatinden önce e-Devlet kapısı üzerinden onaylandığı, davacı işverence yetki tespitine esas alınan işçi sayısına dair somut bir itiraz ileri sürülmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Sendikanın yetki tespiti talebi ile Bakanlığa müracaat ederken kendisinde bulunan üyelik fişlerini, yetki için başvurduğu tarihten itibaren üç ... günü içinde işverene vermek zorunda olmasına karşın bu belgeleri müvekkili Şirkete göndermediğini, çoğunluk için %40 şartının müvekkili Şirket bakımından sağlanamadığını, çalışan sayısının 74 olduğunu, müvekkilinin işçi alım döneminden hemen önce yetki başvurusu yapan Sendikanın hakkını kötüye kullandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 ... ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı ......
Davalılar, kredi sözleşmesinde yetki şartı olduğunu, uyuşmazlıkların İstanbul icra müdürlükleri ve mahkemelerinde, ayrıca davacı bankanın genel müdürlüğünün bulunduğu yerde çözümleneceğini, bankanın genle müdürlüğünün----- olmakla İstanbul mahkemelerinin yetki alanı içinde kaldığını, kendilerinin yerleşim yerlerine göre de İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağını ileri sürmüştür. Davacı, replik dilekçesi ile davalıların icra dosyasında ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazında bulunmadıklarından bahisle artık mahkememizin de yetkili mahkeme haline geldiğini ileri sürmüşse de, bu itiraza itibar etmek mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay kararları ve uygulamaya göre icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır....
Tüketici Mahkemesi ise, dava konusu uyuşmazlık hususunda kesin yetki kuralının bulunmadığı, dosya içerisinde taraflarca yapılmış herhangi bir yetki sözleşmesi bulunmadığı dolayısıyla davanın ilk açılmış olduğu mahkemenin yetkisizlik kararı verebilmesi için yetki itirazının bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." şeklinde tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür. Somut olayda, davanın 08/02/2016 tarihinde açıldığı, davacının, ... Tüketici Sorunları Hâkem Heyetince verilen 15.01.2016 tarihli karara itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Gemerek ilçesinin Sivas Tüketici Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın, Sivas 1....
Tüketici Mahkemesince, Beylikdüzü ilçesinin, mahkemelerinin yetki alanında bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi ise HSYK'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince Beylikdüzü ilçesinin, Bakırköy Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Taraflar, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hâkem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." düzenlemesi mevcuttur. Anılan madde hükmü emredici nitelikte olup, madde ile, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yoluna ilişkin olarak, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkisi, kesin yetki olarak düzenlenmiştir....
Davacı vekili tarafından ... 4.İcra Müdürlüğünün 2009/6342 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde 2007/Kasım-2009/Mart arası aylara ilişkin toplam 10.200 TL kira alacağın tahsili istenmiş, davalı borçlu ise süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; borca ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle açılan işbu davada mahkemece 7.200 TL alacağa yönelik itirazın kaldırılmasına, kabul edilen miktarın %40’ı oranında davacı yararına, reddedilen kısmın %40’ı oranında davalı yararına icra tazminatına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Yetki konusu İİK’nun 50.maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itirazla birlikte yapılacağı, mahkemenin öncelikle yetki itirazını inceleyip kesin olarak karara bağlaması gerektiği belirtilmiştir....
İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, davacının ikametgahının Sarıyer, davalının ikametgahının ... olduğu, bu halde ... İcra Müdürlüğünün yetkili bulunmadığı, yetki itirazının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2005/219 sayılı icra takip dosyası ile başlattığı icra takibinde 8.784.00 YTL alacağının tahsilini istemiş, davalı icra dosyasına sunduğu 25.1.2005 tarihli itiraz dilekçesinde, yetkili icra dairesinin ... olduğunu, ... icra dairesinin yetkili bulunmadığını ileri sürmüş, ayrıca takibe de miktar yönünden kısmen itiraz etmiştir. Ne var ki davalı borçlu dava açılmadan önce 3.2.2005 tarihinde icra dosyasına verdiği dilekçesi ile 25.1.2005 tarihinde vermiş bulunduğu kısmi itirazında yer ... yetki itirazını geri aldığını, yetki itirazı yönünden ... takibin devamına karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda uyuşmazlık HMK’dan önce imzalanan genel kredi sözleşmesindeki yetki kaydının, tacir olmayan gerçek kişi bakımından geçerli olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. HMK’nun 17’nci maddesine göre tacirler ve kamu tüzel kişileri dışında kalan kişiler bakımından yetki sözleşmesi yapılması olanaklı değildir. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden gerçek kişi kefil ... bakımından yetki kaydının HMK’nun 17’nci maddesi uyarınca geçersiz olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 20.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 26.04.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının da bulunmadığı görülmektedir. O halde; mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 18.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 27.05.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının da bulunmadığı görülmektedir. O halde; mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....