Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu husus kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasada, koşulların oluşması halinde İİK.nun 79 ve 360.maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır. Somut olayda,tapu sicil müdürlüğünün, şikayete konu Borçlu adına kayıtlı ...,... parselde kayıtlı gayrimenkulün haczi için gönderilen haciz tezkeresine verdiği cevap ve mezkur yazıda borçlu adına kayıtlı gayrimenkul bulunmadığından bahisle haciz talebinin reddedildiği, Tapu Sicil Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar neticesinde borçlunun baba adının tapu bilgisiyar kayıtlarına yanlış girilmiş olması nedeni ile haczin Tapuya şerh edilmemiş olduğunun anlaşıldığı, davacının Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan bu maddi hatanın düzeltilerek İstanbul 11....

    Somut olayda; kıymet takdiri, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü'nce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda; kıymet takdirinin, Erdemli İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Erdemli İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Erdemli İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....

        İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; borçlu...’ın, murisi... adına kayıtlı ... ili, ... İlçesi, ... köyü, 315 parselde kayıtlı taşınmazın, borçluya intikal edecek miras hissesine haciz konulduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.04.2014 tarih ve 2014/185 E. - 2014/178 K. sayılı ilamı ile alacaklıya taşınmaz üzerindeki paydaşlığın giderilmesi için İİK’nun 94. ve 121. maddesi gereğince yetki verildiği, alacaklının 23.05.2014 tarihinde ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/442 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açtığı, borçlu vekili Av. ...’un 17.07.2014 tarihinde ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/442 E. sayılı dosyasına vekaletname sunarak, dava dosyasının fotokopisini talep ettiği ve akabinde duruşmalara katıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlunun şikayet konusu haczi en geç 17.07.2014 tarihinde kabulü gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, borcun ödendiğini ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece İİK 170/a-son maddesi uyarınca borç kabul edildiğinden bu madde hükmü uygulanamaz gerekçesi ile şikayeti reddetmiş olup, borçlu zamanaşımı itirazının incelenmediğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir....

            Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince; aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi, mutlak bir yetki olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda, mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır. O halde, mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra borçlunun ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayeti hakkında karar verilerek, tebliğ tarihine göre borçlunun kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin süresinde olduğunun anlaşılması halinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              İİK'nun 168/5. maddesine göre borçlu, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da iddia ettiğine göre, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, anılan şikayetin yerinde görülmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilerek borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, ödeme emri teblgatının usulsüz olup olmadığı ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapılıp yapılmadığı saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Bu durumda sözkonusu şikayeti inceleme yetkisi haciz kararını veren icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğundan ve yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı bulunduğundan Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu Adana nöbetçi icra hukuk mahkemesi olduğunun belirlenmesine," gerekçe ile dosyayı Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. Adana 4. İcra Hukuk Magkemesi 08.03.2022 tarih 2022/128 Esas, 2022/44 sayılı karşı yetkisizlik kararında "asıl takibin Adana 10.İcra müdürlüğünün 2018/5886 esas sayılı takip dosyası üzerinden yürütüldüğü, icra dairesince yazılan talimat üzerine Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/251 talimat sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın kıymet takdirinin yaptırıldığı ve davacı tarafından yapılan bu kıymet takdirine itiraz istemiyle Kadirli (2. İcra Hukuk) 2....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanlarını tekrar etmekle birlikte dava dilekçesinde tebliğin usulsüz olduğu iddiasına yer verdiklerini, takipten 30.10.2019 tarihinde haberdar olduklarını beyan ettiklerini, kaldı ki aynı Mahkeme'nin 2019/1062 Esas sayılı dosyasıyla usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduklarını ve tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiklerini, yasal süresi içerisinde yaptıkları usulsüz tebliğ şikayeti dikkate alınmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. UYAP üzerinden yetki alınmak suretiyle İstanbul 24....

                  İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden tebliğ tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 5 gün içinde itirazların sunulması gerektiği 5. günün 26/12/2021 pazar gününe geldiği, davacının 27/12/2021 tarihi itibariyle davayı süresinde açtığı, bu nedenle usulsüz tebliği şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, yetki itirazı yönünden senet üzerinde İstanbul da yazılı olduğu, ayrıca davacının İstanbul adresine tebligat yapıldığı, bu sebeple yetkisizlik talebinin reddine karar verilerek, kambiyo vasfı yönünden yapılan itirazın incelenmesine geçildiği, bonoda düzenleme yerinin hüküm altına alındığı TTK m. 776/1- f bendinde kullanılan "yerini" ibaresinin tekil olması, düzenleme yerinin birden fazla gösterilmesine engel teşkil ettiği, nitekim bonoda birden fazla düzenleme yerinin gösterilmesinin TTK m. 777/4 hükmünün öngörülme mantığıyla tezat teşkil ettiği, bu yüzden, düzenleyicisi tek olan...

                  UYAP Entegrasyonu