Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece açıkça imzaya itiraz etmelerine rağmen davanın niteliği itibariyle borca itiraz olarak değerlendirip imza örnekleri almadan davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde konu, sonuç ve talep kısmında borca ve ferilerine ve imzaya itiraz ettiklerinin açıkça belirtildiğini, yerel mahkemece dava dilekçelerinin eksik özetlendiğini, İstanbul Anadolu 1.İcra Müd.2020 /16295 sayılı takibe konulan 10.11.2018 tanzim 17.07.2019 vade tarihli 30.000,00- TL tutarlı senetteki imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, Adil Üstündağ, Zafer Gökmen ve T3 isimli şahısların sahte imzalarla ya da mobing ve zorla işçilere boş senedi imzalatarak piyasaya sürdüklerini, dava konusu senedin ise sahte imza ürünü olduğunu, bu takibe karşıda yetki itirazında bulunduklarını ve menfi tespit davası açacaklarını, yetkili icra müdürlüğünün Seyhan İcra müdürlüğü olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...

İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Ümraniye İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine, imzaya ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenleri değerlendirilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılamanın sürdürülerek, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/715 KARAR NO : 2022/707 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/97 ESAS 2022/97 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dosya davacı vekili 03/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2020/7623 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra müdürlüğünün ikamet adresi olan Antalya İcra Müdürlükleri olduğunu, takibe konu senetteki imzaların murisi Mustafa Soylu'ya ait olmadığını bu nedenle imzaya itiraz ettiklerini, Mustafa Soylu'nun davalıya ve lehtar İlhan Soylu'ya...

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten 17/06/2020 tarihinde haricen haberdar olduğunu, borca, imzaya, faize, tüm fer'ilere itiraz hakkı saklı kalmak kaydıyla yetkiye itiraz ettiğini bildirmiş olduğu, Ankara 12.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/356 Esas 2020/706 Karar sayılı ilamıyla yetki itirazının reddedildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/356 Esas sayılı dava dilekçesinde takipten 17/06/2020 tarihinde haricen haberdar olduğuna yönelik beyanı dikkate alındığında yetki itirazı ile beraber imzaya ve borca ilişkin itirazlarını da birlikte ileri sürmesi gerekirken süresi içerisinde imzaya ve borca itirazlarının ileri sürülmediği anlaşılmış, mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettikleri, davacı tarafın adresinin Sarıyer / İstanbul olduğu ve ödeme emrininde bu adrese tebliğe çıkarıldığı, genel yetki kuralı gereğince davacıların ödeme emri tebliğ edilen adreslerinin yetkili olduğu İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yukarıda açıklandığı şekildeki yöntemle incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur. Bir diğer anlatımla icra mahkemesinde değerlendirilecek olan husus yalnızca imza olup, senet üzerinde yer alan yazıların aidiyeti ancak genel mahkemede tartışma konusu yapılabilir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı borçlu şirketi 30/12/2015 tarihinden bu yana Şükriye Bilgiç'in münferiden temsile yetkili olduğu tartışmasızdır. Bilirkişi Ali Çoban tarafından düzenlenen rapor, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/10/2009 tarihli 2009/12- 382- 415 sayılı kararında belirtilen hususları içerir şekilde düzenlenmiş olup, kesin kanaat içeren raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime olanaklı olduğu anlaşılmıştır....

    DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından yapılacak incelemede davacı-müvekkilin keşidecisi göründüğü Kahramanmaraş İcra Müdürlüğünün 2018/61613 E.sayılı dosyasına konu senedin makine yardımı ile yapılıp yapılmadığı husususunda inceleme yapıldığı taktirde iddiamızın doğru olduğu anlaşılacağını beyan ederek İ.İ.K’nun 168 ve 170. maddesi hükümleri gereğince iş bu İmzaya itiraz davasını açtığını ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu durumda, HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, Yargıtay'ın içtihatlarına göre, kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalisti de bağlar. (Yargıtay 12. HD'nin 02/06/2020 tarih, 2019/6148 esas, 2020/3489 karar sayılı içtihadı). Belirtilen sebeplerle, Adana İcra Daireleri yetki sözleşmesi gereğince takipte yetkili olup, ilk derece mahkemesince yetki itirazının reddi ile davacıların borca ve imzaya ilişkin itirazlarının incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

    SAVUNMA: Davalının cevap dilekçesinde özetle; yetkili icra belirtilmediğinden yetki itirazının geçersiz olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1252 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı çekte borçlunun yerleşim yerinin Konya olduğundan Konya icra daireleri yetkili olduğundan davacının yetki itirazının reddine, çekin unsurlarında bir noksanlık olmadığından kambiyo vasfına yönelik şikayetinin reddine, imzaya ve borca itiraz talepleri yönünden ise dava iki kere üst üste takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150 ve 320/4. Maddeleri gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu