İcra Müdürlüğü'nün 2019/32357 esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde, yapılan takipte İstanbul icra dairelerinin yetkili olmadığını, Bursa icra dairelerinin yetkili olduğunu, takibe konu çekteki yazı ve imzaların hiçbirisinin müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek, yetki itirazının kabulüne, Bursa icra dairelerinin yetkili olduğuna, imzaya ve borca itiraz davasının kabulüne, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bursa icra müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasının yerinde olmadığını, davacının imzaya itirazı dayanaksız olup, yapılacak imza incelemesi sonrasında imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılacağını, davacı tarafın borca itirazının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Yetki itirazının geçerli olabilmesi için yetki itirazında açıkça hangi yer icra dairelerinin yetkili olduğunun belirtilmesi gerekmektedir. Somut olayda takibe dayanak senette davacı borçlunun usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığından usule uygun yapılmayan yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus takip usulünde imzaya itiraz İİK’nın 170. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 168,IV maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre borca ve imzaya karşı yapılacak itirazın beş gün içinde yapılması gerekir. Davacı borçlu takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek imzaya itiraz etmiştir. Ödeme emrinin tebliği ile dava tarihinin incelenmesi sonunda davacının davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece yetki itirazının yasaya uygun olarak reddine karar verildiği ve imzaya itiraz yönünden senedin düzenleme tarihi olan 15.04.2019 tarihi öncesi ve sonrasına ait imza örnekleri ilgili kurumlardan getirtilerek yapılan bilirkişi incelemesi sonucu Adli Belge Uzmanı Bilirkişi Dr....
Somut olayda, 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 28/08/2022 tarihi Pazar günü olup resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığından, tatili takip eden ilk iş günü olan 29/08/2022 tarihinde yapılan itiraz yasal süresindedir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2020/14630 E. Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, takip dayanağı senet üzerinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını buna rağmen Anadolu 10. İcra Dairesinde takip başlatıldığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla yetki itirazlarının kabulü ile yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline, takibe konu alacak için İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, İİK'nın 50/1 maddesi atfıyla uygulanacak olan HMK'nın 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmemesi halinde yetki itirazı dikkate alınmayacağından ve davacı tarafça yetkili icra dairesi bildirilmediğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
Davacı tarafın yetki itirazının incelenmesinde; HMK 19/2. Maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı belirtilmiştir . Davacının dava dilekçesinde yetkili adresi bildirmediği anlaşılmakla davacı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir . Davacı tarafın imzaya itirazının incelenmesinde; Tüm deliller toplandıktan sonra imzaya itirazın incelenmesi yönünden dava dosyası grafolog bilirkişiye tevdi edilmiştir. 22/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile " takibe konu senette T1 ismine atfen atılmış müteselsil kefil imzasının davacının el ürünü olduğu" belirtilmiştir . Anılan bilirkişi raporunun denetime açık olduğu, senetin tanzim tarihi öncesine ait yeterli evrak asılları ile inceleme yapılıp hüküm vermeye elverişli rapor tanzim edildiği anlaşılmakla raporda yer verilen tespitler hükme esas alınarak davacının imzaya itirazının reddine karar verilmiştir ....
Sayılı imzaya itiraz dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereği hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; imzaya itiraz davası nedeniyle 02/10/2014 tarihli tensip 4 nolu ara kararında ....2. İcra müdürlüğününü 2014/27139 Esas sayılı dosyasına dosya borcunun tamamının yatırıldığı anlaşılmakla, davacı açısından takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, yatırılan paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklı tarafa ödenmemesine karar verildiği, tedbir kararı gereğince takip dosyasına yatan para imzaya itiraz davası süresince alacaklıya ödenmeyeceğinden böyle bir durumda İİK 9. Maddesine uygun bir ödemeden söz edilemeyeceği, borç ödenip dosya infaz edilmedikçe de hacizlerin kaldırılamayacağı, alacağın tamamının gerek nakdi gerek teminat mektubu yoluyla depo edilmesi dosya borcunun ödenmesi anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından, ....13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/422 D....
Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre kredi kartı üyelik sözleşmesindeki yetki şartının uygulanabilmesi için sözleşmedeki imzaya itiraz edilmemiş olması gerektiği, söz konusu sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığı belirlendiğinden sözleşmedeki yetki şartının uygulanamayacağı, bu durumda İİK’nun 50 ve HUMK’nun 9.maddesi gereğince davalının ikametgahı olan ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı lehine 500 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 07.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....