Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 168/4-5. maddesi uyarıca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte imzaya ve borca itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin 16/10/2008 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise 24/10/2008 tarihinde takibe konu çeklerdeki imzaya ve borca itirazda bulunduğu, bu durumda İİK'nun 168. maddesi gereğince, itirazların yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, istemin hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2018/628 ESAS 2021/184 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....

    GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz ile takibin iptaline yönelik şikayet niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla takipte keşidecisinin T1 lehtarının T3 olduğu, takibin 28/07/2022 tanzim, 28/09/2022 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul olan 320.000,00 USD tutarlı senede dayandığı keşidecinin adresinin yanında Şehitkamil Gaziantep yazılı olduğu, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 05/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 5 günlük yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Yetki itirazının takibin iptaline yönelik sair şikayet ve itirazlardan önce değerlendirmesi zorunludur....

    Davacı açısından muhatap banka, keşide yeri ve yerleşim yeri itibariyle İstanbul İcra Müdürlüğü yetkili olmadığından, yerleşim yeri itibariyle Bolu İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan yetki itirazının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hukuk Dairesince 20.04.2015 tarihli ve 2015/1724 E., 2015/10304 K. sayılı kararı ile; “…Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1720 KARAR NO : 2022/372 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS, 2021/56 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE, BORCA ve İMZAYA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : Dikili İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/22 Esas, 2021/56 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan Dikili İcra Müdürlüğü'nün 2021/30 esas sayılı takibinin yetkisiz İcra Müdürlüğünde açıldığını, davacı tacir yahut kamu tüzel kişisi olmadığından yetki anlaşmasının hükümsüz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Kırklareli/Pınarhisar İcra Müdürlüğü olduğunu, davacının davalıya borcunun bulunmadığını, takibe dayanak senetler üzerindeki...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı tarafından davacı hakkında Akşehir İcra Müdürlüğü'nün 2018/1675 Esas sayılı dosyasıyla 27/09/2017 keşide tarihli, 28/11/2017 ödeme tarihli 120.00 Euro bedelli senede ilişkin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili yasal 5 günlük süre içinde 05/07/2018 tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. İlk derece mahkemesince davacının imzaya ve borca itirazının reddine, karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı) Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ...’in şirket yetkilisi olarak keşide ettiği çeki katılana verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılığının olmadığının belirlendiği, daha sonra yapılan incelemede de çekin üç kişinin imzası ile imzalanması gerekirken tek imza ile imzalandığının belirlendiği, böylece sanık ve yönetimde bulunan diğer sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket edip çeki tek imzayla imzalayıp katılana ödeme yapmayarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, diğer sanıkların sanık ...’e tek başına çek keşide etme hususunda yetki verdikleri gibi çekteki imzaya veya borca bir itirazın bulunmadığı, sanıkların suç işleme kastıyla hareket ettiklerine dair delil bulunmadığı ve taraflar arasında alacak borç...

        Şti. yetkilisince bankaya ibrazı üzerine karşılıksız çıkması sonucunda sanık aleyhine başlatılan icra takibinde sanığın, borca ve imzaya itiraz ettiğinin iddia edilmesi karşısında; eylemin temas ettiği TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bankanın araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu