Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

evine hırsız girdiğini ve hırsızın altı imzalı bu senetleri çalınmış ve üzerilerini doldurmuş olabileceğini, borca da itiraz ettiklerini beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece davacının borca ve ferilerine itirazları yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı göz önüne alındığında dairemizce yapılan incelemede takibe konu asıl alacak yönünden istenilen işlemiş faiz oranının yasal sınırlar içerisinde kaldığı, davacının İİK 169/a maddesi gereğince borçlu olmadığına ilişkin iddialarını yazılı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla, davacının borca ve ferilerine itirazları yerinde görülmemiştir. Davalının istinaf istemine yönelik olarak mahkemece imzaya itiraz edilen ve bilirkişi incelemesi yapılan 155.000 TL'lik senede ilişkin asıl alacak ve ferileri yönünden takibin durdurulmasına, sair senetlere ilişkin borca ve ferilere itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulüne yönelik karar isabetsizdir....

DELİLLER: Seydişehir İcra Müdürlüğü'nün 2021/14 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre senetteki keşideci imzasının davacı borçlu eli ürünü olduğu anlaşıldığından, davacının imzaya ve borca itirazının ayrı ayrı reddine, asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ayrıca %10'u oranında hesaplanan para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak, ATK raporuna ve mahkeme kararına itiraz ettiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

Davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu ve taraflar arasında düzenlenen "Direkt Satış LPG ve Tüplü Tesisat Teslim Sözleşmesi"nin 12nci maddesinde yetki şartı düzenlendiğinde ve yetkili Mahkeme ve İcra Dairelerinin İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olarak belirlenmiş olmasından dolayı davalının icra dairesinin yetkisine itiraz reddedilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir. Davalının icra takibinde imzaya itiraz etmiş olduğu, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne talimat yazıldığı, talimat gereği ...'ya ihtaratlı davetiye gönderilmiş olduğu ve fakat davalının imza örneklerini vermekten imtina etmiş olduğu böylelikle imzaya itirazdan vazgeçmiş sayıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, davacının delil olarak kendi ticari defterlerine dayanmasından dolayı davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için inceleme günü ihdas edilmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bononun taraflarının tacir olduğunu bu nedenle yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında süregelen cari hesap ilişkisi olduğunu, bonoya istinaden gönderilen ödememe protestosuna itiraz edilmediğini, Soner Eken isimli şahısla haricen yapılan görüşmede borcun kabul edildiğini, bu nedenle borca ve imzaya itirazın hakkaniyete aykırı olduğunu, yine borçlu şirket tarafından Soner Eken isimli şahsa Bursa ve Kestel Noterliklerinden yetki verildiğini, bu amaçla ilgili noterlerden bu hususun sorulmasını, tahrifat iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek borçlunun inkar tazminatına mahkumiyeti ile davanın reddini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Bolu 4. İcra Müdürlüğü 2019/3534 esas sayılı dosyası....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/98 ESAS- 2021/1660 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2021/712 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı çekteki yazı ve imzaların müvekkili şirketin tek yetkilisi Yunus Soydaş'a ait olmadığını, müvekkilinin lehtar şirkete bir borcu bulunmadığını, çekin sahte olarak üretildiğini, bu nedenle borca ve faize de açıkça itiraz ettiklerini bildirerek, takibin iptaline, % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....

      Davalı/alacaklı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemizin 31/05/2018 tarih, 2018/423 esas ve 2018/1222 karar sayılı kararı ile; alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, ödeme emrinin davacı/borçluya 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 12/06/2017 tarihinde eldeki davayı açtığı, bu davada, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının yanı sıra ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takipten 07/06/2017 tarihinde haberdar olduğunu iddia ettiği, ilk derece mahkemesince davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti değerlendirilmeden ve dolayısıyla yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu belirtilerek davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İİK'nun 168/4- 5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 18/12/2020 tarihinden sonra borçlunun 30/12/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada takibe, yetkiye imzaya ve borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

      Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....

      UYAP Entegrasyonu