Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241-208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....

    Somut olayda, ödeme emrinin 10/01/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/01/2016 tarihinde takibe konu bonodaki imzaya ve borca itiraz ettiği, borçlu asilin ise 20/01/2016 tarihinde ıslah dilekçesi vererek yetki itirazında bulunduğu, bu durumda İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, yetki itirazının yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının süre aşımından reddi ile süresi içinde yapılan borca itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 18.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 20.03.2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye, borca itiraz ettiği, mahkemece, takibe konu Ziraat Katılım Bankası A.Ş. Kayapınar Şubesine ait 27157 seri no.lu çek yönünden; yetki itirazının kabulü ile, davacı borçlu açısından İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, bu çek yönünden yetkili Batman İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takibe konu Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Batman Şubesine ait 80251 seri no.lu çek yönünden; yetki itirazının reddine, borca itirazın reddine karar verildiği, kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

      Somut olayda; takibe dayanak teşkil eden bononun tanzim yerinin Karamürsel olduğunun anlaşılması karşısında davacının yetki itirazının reddine karar verilerek borca itiraza yönelik incelemenin yapılması gerektiği halde yerinde olmayan gerekçeyle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin yetki itirazının kabulüne yönelik kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd....

        konu senetten doğan bir borcu olmadığını, bu nedenle ödeme emrine konu borca da itiraz ettiklerini belirtmiş, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, borca itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin dayanağının tamamen davacının iddialarından ibaret olduğunu, kabul etmediklerini, borca itiraz taleplerindeki gibi müvekkillerinin yerleşim yerlerinin yetkili icra dairesi olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9856 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Borçlunun borca ve borcun ferilerine de itiraz etmiş olması nedeniyle davacının sadece yetki itirazının kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığından, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

        Davalı vekili, sadece yetki yönünden itiraz edildiğini, bu nedenle davanın İcra Tetkik Merciinde görülmesi gerektiğini, davacının talebinin gizli ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmasına ilişkin olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının sadece yetki yönünden takibe itiraz ettiği, itirazındaki diğer hususun harca ilişkin olup, itiraz niteliğinde sayılamayacağı, müstakilen yetki itirazının İcra Tetkik Merciinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK’ nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan icra takibinde borçlu tarafından hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Alacaklı vekili itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla süresi içinde işbu itirazın iptali davasını açmıştır....

          Somut olayda, 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 28/08/2022 tarihi Pazar günü olup resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığından, tatili takip eden ilk iş günü olan 29/08/2022 tarihinde yapılan itiraz yasal süresindedir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

          DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu